Sevginin Kıyısında Bir Ömür
Bir yol vardı önümde, sararmış yapraklarla örtülü,
Bir zaman vardı içimde, adı hiç söylenmemiş… Ne sevginin sıcaklığı, ne bir çift gözde huzur, Hep bir bekleyiş, bir sükut… ve bir damla yaş düşmüş... Ah, sevilmeden geçer mi bu ömür, Kalbin bir yanını hep eksik bırakır. Kuytularda saklanır düşler, Bir kedi gibi köşe bucak yalnız... Geceler, yıldızsız ve ıssızdı benim için, Kimi gökyüzüne bakar yıldızları sayardı, Ben ise yokluğu sayardım, Her eksiklik bir yıldızın adı olurdu o gece... Beklemekti en büyük yoldaşım, Bir kapının önünde oturur gibi, Kimse gelmeyecek bilirim, Ama yine de umut ederim… Sevgiye hasretle geçen yıllar, Bir mevsimin hüzünle sarındığı ayaz gibi. Kollarımda bir boşluk, içimde bir rüzgar, Savurur beni eski hayallerin kıyısına... Bir kedi misali… Kime bakarsam bakayım, O sıcaklığı arardım gözlerinde, Ama bulamazdım. Ne sokak lambasının solgun ışığı, Ne ay ışığının soğuk gülüşü, Hiçbir şey dolduramazdı içimdeki boşluğu... Düşen yapraklar anlattı bazen bana sevgiyi, Savrulup giderken fısıldadılar: "Her düşüş bir umudu taşır, Ve her umut bir yeniden doğuşu…" Hayallerim vardı eskiden, Küçük bir çocuğun ilk kez uçurtma uçurduğu gibi saf, Ama rüzgar hep tersten esti, Ve gökyüzü, mavi yerine griye boyandı... Bir köşede, kırık kanatlarıyla bir kuş gibi, Hayallerimi sardım, ama uçamadım. Her düşüşümde daha da uzaklaştı sevgi, Ve ben, her gün bir başka umudu gömdüm toprağa... Kimi zaman yağmur yoldaşımdı, Kimi zaman da kışın o soğuk sessizliği. Bir rüzgar gibi geçti zaman, Ama hiçbir gidişi getirmedi yanında sevgiyi... Hasretle dokunan bir ömür; Bilinmeyen bir uzak diyarın sevdasıyla, O hiç dönmeyen yolcunun ardından, Bir şarkı gibi tükenmiş, bir şiir gibi yarım kalmış... Her adımımda taşırdım yükümü, Sevilmeden yaşamanın ağırlığıdır bu, Ve sevgiye özlemin ince, ama yakıcı ipliği. Hayat, bana hep sırtını döndü, Ama ben yine de yüzümü dönmekten vazgeçmedim... Bir kedi gibi ürkek ve sabırlı, Sessizce beklerdim… Bir el dokunsun, Bir ses sarsın beni umutla... Ama olmadı, Kimse dönüp bakmadı o sokakta. Ve ben, gölgelere sarıldım her gece, Kendi yankımla konuştum sessizce... Zaman ve Umut Zaman dedikleri şey, Bir kum saati gibi süzülür içimizden. Sevilmeden, ama hep sevgiyi bekleyerek, Bir an gelir, zaman da biter... Ama umut, Ah, umut! Bir kök salar içimize, Ve kurusa da yeşermeye çalışır yeniden... Bir çiçeğin ilk baharı bekleyişi gibi, Bir martının, dalgaların getirdiği ekmeği umması gibi. Sevgiye hasret kalınsa da, Kalbin derin bir yerinde hep bir kıpırtı... Bir gün, bir bakış, bir dokunuş, Tüm hasreti siler mi bilmem. Ama her yalnızlık bir sonu hak eder, Ve her özlem bir kavuşmayı… Hayat ne kadar sert olursa olsun, Bizler yine de bir çiçeğin, Taşların arasından çıkışını hayranlıkla izleriz. Sevgiyi bulamasak da, Onun özlemiyle yeniden yaratırız kendimizi... Bir kedi gibi, Yalnız ama gururlu, Sevilmeden yaşayıp, Yine de sevgiyi bekleyerek, Tükettim bu ömrü... Ama hâlâ, Hâlâ içimde bir kıpırtı var, Belki bir gün, bir sevgiyle dokunulur ruhuma. Hep Bekleyenlerin Şiiri Bu şiir, sadece benim değil, Sevgisiz kalmış her yüreğin şiiridir. Bir kedinin gözlerinde, Bir rüzgarın fısıldadığı her anıda yaşar... Ne kadar uzun ve zorlu olursa olsun yolumuz, Bir damla sevgiyi bulma umuduyla yürürüz. Ve belki de o sevgi, Bizim ardımızda bıraktığımız gölgelerde gizlidir... Erol Kekeç/09.02.2023/Hatay-Deprem sonrası Bir umudun şiiri.... |
aşk
ve aşkı sevdaya dönüştüren
hep insandır...
ne güzeldi usta,
eyvallah.