UZAKTAKİ KÖY (6)
Farkettinz mi bilmem;
Ne zaman politika kötüye gitse, halk açlıktan, parasızlıktan bitse, “Ara Nameler” geliverir hemen, hakın dikkatini çekmek için başka yöne, acı ve sefaletini unutturmak için böyle. Ama ben bu “olta” yı yemiyeceğim, böyle “ayak oyunları” na da gelmeyeceğim; Devam edeceğim UZAKTAKİ KÖY’e varmaya, Köy lie, Köylü ile birlikte olmaya. Tut ki Köy Enstütüleri kapatılmadı! Olsaydı, yaşatılsaydı, başarsaydı Varsayım" ’ları benimki. Tut ki Atatürk’te genç yaşta ölmeseydi! Olur ya, gelmeyecek bir kere daha böyle bir dehâ; Kısacık ömründe kocaman şeyleri yaratan insan! Tüm bu “Olasıllık” ları bir yana bırakırsak ve geldiğimiz “Bu Gün” e bakarsak; Bilimsel-Sosyal araştırmalarda bile böyle bir “Varsayım” metodu kullanılır, -Yapay Zeka”nın ilerlediği bu günlerde hele- yapılmış yanlışlar irdelenir-saptanır, tekrarlanmaması için doğrusu bulunur, kesin formül olarak hayata konulur. Köy Enstütüsü böyle bir “olasıllık” adına hesaplandığında anlatır yalnızca bu günü. Tabiki “bugün” geri dönüşlü değildir, ama sonuç doğru ve ispatlanır bir delildir. Köy Enstütüleri’nden, Köy ve köylü’lerden çok kısa bir sürede yüzlerce kazanılan insan, bu yüzlerden yüzbinleri doğuracak olan mutlu geleceği kanıtlar bize. Biz “İyi ki” nin deneyimini yaptık, kaybettik ama çok kazanık. Yarınlarda kutlarken zaferini çekecek onlar “Keşke” lerin beterini, Bilin ki; Laik’lik asla ölmeyecek, Köy Enüstütüleri yeniden kurulacak, köylüye önder olacak, Sığınmacı’lar mutlaka ülkelerine dönecek, Araplar’a gelince; -Her ikiside vatandaşım değiller ki- Mutlaka onların da yakında olacak gidecekleri uzakta bir yerleri. |