Sen giderse eğer
Sen gidersen eğer
Düşer yüzlerde ki tebessümler. Griye döner gökyüzü Herkes birbirine benzemeye başlar Hüzün keder azap maskeleriyle Vuslat ve özlemler doldurur Gidişinle boşalan yerleri. Sen gidersen eğer Kesilir çocukların oyun sesleri Kaybedilir oyunlarda çalınan canlar Gerçekten yakar top Yakar çocukların ellerini. Uğramaz köşe başlarını mesken tutan Mısırcı şekerci baloncu amcaları çocukların Sütten kesilir anneler Ağlamaya başlar kundakta ki bebekler. Sen gidersen eğer Çürür meyve fideleri, kök salmaz toprağa Unutur düşmeyi cemre suya, toprağa, havaya Gölgesinde serinlemeye çalıştığımız ağaçlar Kavurur gidişinle yüreklerimizi Soğutmaz hiçbir şey ruhlarımızı. Sen gidersen eğer Sonlanır gizliden yaşanan sevdalar Biter paha biçilemeyen platonik aşklar Kalpleri bir bencillik dalgası kaplar. Şavkı söner yüreğimize düşen umutların Doğmaz güneş penceremden odama Yağmur süslemez tomurcuklanan gülleri Unutur bülbüller şakımayı. Sen gidersen eğer Bir hüzün kaplar şehri Düşer balkonlardan sarmaşıklar Ölür barış güvercinleri meydanlarda Süpürmeyi bırakır çöpçüler sokakları İşçiler indirir makinenin şalterlerini Bir isyan kokusu yayılır Özlem kokan yüreklerden. Sen gidersen eğer Ben de giderim bu şehirden. Bir daha dönecek olsan da geriye Beni bulamazsın buralarda... Leyl u Nehar |