Cane
Gözlerin cane
Dertlerin ve çilelerinin bedbahtlığından Yıllarca herkesten uzakta Hasretle kalan Acılarından ve öfkelerinden Yalnızlık korkularından içine sığınmış Gecenin dipsiz kuyusunda ki Karalığından mı çaldın karasını Güzelliğin cane Yüreklere kök sağlayan Beni deli divane edip çöllere salan Derdine dert bağlatan Yer yüzünde bulunmayan meleklerden mi aldın güzelliğini Hele bana o bakışların kızgınlığın öfkeye dönüşmüş beni öldürecekmişsin gibi gözlerini içine bakmaya korktuğum oluyordun sanki öldürmeye yeminli ölüm fermanı hazırlanmış sevdamızın katili oluyordun yapma, etme bunu bize yıkma hayallerimizi diyordum cane her gün deli oluyordun asi oluyordun cane seni artık zapt edemiyordum Ve bana buralara ait olmadığını söylüyordun sonra beni bırakarak yalnızlığıma terk ediyordun cane her gidişinde göz yaşlarımla hiç sözleri yazılmamış şiirler yazarak sana olan sevdamı haykırıyordum oysaki elerim bağlı çaresizce sana engel olamıyordum ne olur gitme sensiz yaşayamam ölürüm diyordum ama yine de gidiyordun cane Bana gönül yarası bırakarak yasak sevdam oluyordun yaralı yüreğime sevdanı basıp seni bulmaya çalışıyordum bana acıyı da kahır da yaşatın sensiz olan ömrümü mutsuz bitirdim gözyaşım yağmur olup ıslatıyordu beni ıslandıkça hasretin daha da büyüyordu cane gök yüzü bana bakar ağlıyordu yağmur taneleri sele dönüşüp beni girdap içine itiyordu yağmur taneleri yakalayıp tespih yapıp sevdam diye çekiyordum sonra bir rüzgar esintisi beni diyardan diyara savuruyordu özlemin nefesimi kesiyor boğuluyordum kendi içimde kaybolup ve son nefesimde dudaklarımda dökülen feryadım oldun cane |