Cudi Dağı'nın Yürek Sızısı
Cudi Dağı... gözlerim dalar o uzak diyara,
Taşında, toprağında bir hüzün yarası, Gecenin koyuna saklanmış can ağrısı Rüzgârın dokunuşuyla titrer yamaçları... Bir sevda filizlenmiş taşın gölgesinde, Cudi’nin alev almış yanmış nefesi, Bir dilber Cudi’ye yalnızlığa çekilmiş, Dilber gülmüş, Cudi susmuş, toprak ağlamış... Dilber, ateş gibi, sarmış Cudi’nin taşlarını, Gözleri sanki yıldız, gülüşü çiçeklerin kokusu, Cudi’yi yeniden doğmuş gibi hissettirmiş, Bu aşkın büyüsüyle yıkanmış Cudi’nin yamaçları... Ama karanlık bir gece vakti, Bir boz yılan sinsice süzülmüş, Kıskanmış Cudi’yi kapan bu derin aşkı, Zehrini akıtmış zehirlemiş bu Narin Dilberi... Dilber yere düşmüş, gözleri kapanmış, Cudi sessiz kalmış, titremiş dağları, Sevda yarası açılmış kayanın dibinde, Bir anda soğumuş Cudi’nin kalbi, donmuş sevdası... O günden sonra, Cudi’ye hiç gülmemiş güneş, Bulutlar her gün onun semalarına dolmuş, Dilber’in aşkı, taşı toprağı Cudi’yi yakmış, Cudi’nin yaşadığı o acılar mıh gibi içine saplanmış... Her gelen yolcuya Anlatır Cudi, Dilber’in güzelliğini, gözlerindeki o saflığı, Ama hiç kimse bilmez onun yaşadığı acıyı, Her rüzgarda inler Cudi, sesinde özlem dolu... Bir yanda sevda, bir yanda ihanet, Cudi’nin yüreğine kök salmış ikisi de, Bir dağın yalnızlığı, bir dilberin hasreti, Gömülmüş tarihin içine, yaşadığı inlerde... Cudi, her gece yıldızlara anlatır derdini, Gözlerinden süzülen yaşlar çektiği acılar, Ne gelen bir teselli olur, ne de geçen bir merhamet, Cudi, yalnız yaşar kendi içinde, üstünden yeller eser... Zaman geçer, yıllar geçer, Ama Cudi’nin gönlündeki yara kapanmaz, Dilber’in hayali dolanır hayatta eteklerinde, Her gelen rüzgarla yeniden yanar, yeniden küllerini savurur. Aşkın acısı, ihanetin soğukluğu, Cudi Dağı’nın sırtlarında yankılanır durur, Boz yılanlar bitmez her gün biri bağrına girer, Cudi’ye olan aşkı ondan başka kim anlar, Bu sevdayı asla ayıramaz zehirli boz yılanlar... Erol Kekeç/2004 Kadıköy/İST |
askerdim 84lerde usta
ve her yan gibi oraya çıkmışlığım da var
ve temmuzlar olsa da buza dönmüş o kar denilenin beyazlığı
ve belki şiirin ve yüreğinin güzelliği...
eyvallah.