Bir Liderin Sessiz Vedası
Yorgun bir sonbahar sabahında,
Bir lider, insanlığın aynasında. 29 Ekim’den Kasım’a uzanan yol, Sessiz bir mücadele, içten bir kol. Gözleri yarı açık, sözleri fısıltı, Anılarla dolu odada kırık bir ışıltı. Canı enginar çekti bir an, Ama kader getirdi sessiz bir zaman. Makbule, Afet, Sabiha başucunda, Veda vardı ince ellerin dokusunda. Karnındaki su, bir yük, bir daralma, Nefesi kesildi, sığmadı salına. “Doktor,” dedi, “çekin bu suyu, Nefesim dar, zayıf kalbim uykusuz.” Ve tereddüt edenlere, bir son emir: “Olacak olan olur, bugün bu sefir.” Saat vurdu on iki yirmiyi, Bir iğne, bir nefes, huzurun sesi. Gece çöktü, saatler kayboldu, Yeni bir gün doğarken, bilinci soldu. Bir lider gitti, bir insan kaldı, İçten bir iz, sessizce damladı. Yalnız değildi, hatıralarda, Bir yürek, halkın dualarında. Selda İyiekmekci (Erdoğan) |