RUHA DEĞMEDİKÇEAkarken suyu derenin, çayın yıkmasın ha bendini İnsan da su misali, değer beter söz de yıkımdır hali İnsaf, tolerans ve biraz da değer olmayınca özde Çiçek bahçesi de anlamsızdır, ruha değmedikçe. Pür nur olsa yıkımdan sonra söz, duruş yok asaleti Gönül kuşu almışsa yarayı, kabul etmez melhemi İşte o anlar yok mu hissiyatlarda nasıl da zirve Kelepçeli kol, prangalı ayak, nasıl bir işkence Duymaz kulak sözü, görmez göz, ruha değmedikçe. Vursun içinde yiterek melodilerin aşıklar tele Kalemler işlesin hali ruhaniyetini en derince Yontulsun haşin taşlar ustalıkla, sanat bu bence Yol türküleri dile dolansın, aşılsın yeni ufuklar Kim bilir daha kaç sefil şafaktır ki doğarken boğar, Eller tutmaz, gözden saçımadıkça sevgi neyine Bir esaret şırıngasıdır bu vurulur ;akla, ruha, bedene Dağları deldi de gitti esas seven, hem öze değdi de İstikametten yoksun, bir anda yalpalayan haller boş, Ne yazık senden yankılanan ben, ruhta silik, bomboş. Bir kâr vermeyecek hallere neden ki sarılınır Egonun tuzağıdır bu ya apansızın takılınır Biz mi hassasiyette başatız, kalmayı bileniz Oysa hep önde olma tutkusuyla kindi bileyiniz. Bütün mevzuu o çılgın ve şımarık ben değil midir İnsanların ruhlarındaki çöküşlerin bedeli nedir Bir muhasebe yapmaya da kalem gelmez kafi Beterlerden kaçarken sığınılan liman dua değil mi? Gürbüz beden ve cevval de olsa akıl, yetmeyecek Delilik ayarındali tavır ve sözlerden ruh gülmeyecek Her üç bedende olmayacaksa barış ve açmaz ise gül Dökülür tüm hayaller, dalında acıdan ölürbülbül. Ziyandayız topyekün ve yıkımıdır bu günün, yarının Şerre bu meyil bitmeli, fıtrata dönmeli insanlığın Biz içinden beslenmeli aşkın, aşiyanın yakının Bulunmaz da olur o hor bakılanlar, düşünmeli ivedi Yüz astıran, göz kıstıran, ruh daraltan uzaklara gitmeli. Biz her insana özünde verdik değer, bu bize yeter Ezmedik varlığı, etmedik kibir, olmadık ruhça beter Katladık, dürdük, bağladık şerleri de attık denize Güzelin öyküsü değilse bu okunan, kime ne Hayat mahur bir bestedir ancak, ruha değmedikçe. Oğuzhan KÜLTE |