Tabureşimdi sen, belki yan yana gelirler diye gölgene barikatlar kurup okşamayayım diye saçlarına tel çit çektin ya ben bir yüz görümlüğü görebilmek için seni cehennemlere sınarken kendimi gelmeyim diye rüyalarına bile mayın döşedin ya de hele… sana gidemezse, kime gider yol yorgunu ayaklarım sen böyle gölgeni bile köşe bucak saklayıp dudaklarına akrep zehri sürersen kimin gölgesine sarılır kırk yerinden kırık kollarım kimi öper sana mühürlü dudaklarım sen kabullenmedikten sonra hangi çöl kabullenir bütün serinliği sende kalmış bu metruk vahayı hangi dağ göğsüne basar senden başkasına akmayan bu yetim çeşmeyi ah dilsiz gecelerimin esmer klarneti ben sana ait bütün suçları üstlenip senin yatacağın her musallaya yatarken hangi karakol sorguya çeker hangi mahkeme kırar kalemimi ben sevdanı yağlı urgan gibi boynuma asıp çatılmış her darağacına gönüllü çıkarken de hele… hangi cellat tekmeler taburemi |
öyle hüzün var ki
Cellada gerek yok sanki.
Tebrikler