Yanar Zaman
İki dirsek arası mesafede yazılır
yazılan Yuşa nasıl taşıdıysa Yusuf tabutunu Ve nasıl tarihsiz demlere attıysa çentiği O misal Ağır kalp göçlerini Gedikli bir zindan ardı zinciri gibi sayıyorum Üç santim uzakta Yorgun kavim bakışlarda Şehir Ve ben ölümün ikinci yokuşunda Şeria’da gömülen gül yüzlüyü İhtilal bir heybete resmediyorum Yüzün Kim bilir hazirandır Şarkı hazzı ile öpüştür Nil köpüğünde kalır Ömür bağışlamak sevdalara Ellerin atlas Mont Blanc parmak uçların Kar yağıyor Kıran dehşet Eksiliyorum Çoğalıyorum Budak budak Kanatıp Marmara’yı ruhumda Misket oynuyorum Adalar’la Kaç kavim terk edildi deniz aşırı gözlerinde Soludun durdun her bahar Çiçek ; Dilinde tuğra Ödün ; Sırça saray burcu koptu Yerinden Bu akşam galakside Teğet geçer Kuyruksuz yıldızlar alnıma Kim bilir Yanar zaman Çıplak bir şiir kalır... |