Kumbara
Tahrip gücü yüksek bir yanılgı
Haramı helalleştiren bir zaaf Zaafı kutsallaştıran bir aşk Aşkı ölümsüzleştiren bir tılsımdınız Mekanın sahibiydiniz… Yüreğimi yerle bir ederdi esmerliğiniz Şehla bakışlarınızla dut yemiş bülbüle çevirirdiniz beni Sebahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna’sı Uşaklıgil’in Bihter’i Dranas’ın Fahriye Ablasıydınız Siz çarçur edip, bozuk para gibi harcardınız beni Ben ceketinin cebinde şarap saklayan ayyaşlar gibi İçimin en kuytusuna saklardım sizi Aşk denince İlk aklıma gelendiniz Size sevdalı bir fırtına kuşuydum Rüzgarınız olmadan uçamazdım bile Umursamazlığınız, dokuz kalibre bir mermi gibi delip geçerdi de beni Sevdamız bir uzun eyvah olmasın diye sus dökerdim dilime Ah bile etmezdim Siz of etmeyin diye Belki de fazla büyütmüştüm gözümde sizi Belki de o kadarda güzel değildi gözleriniz Belki de avutamazdı dudaklarınız susuz dudaklarımı Size sarılmasam, kahkahanızı duymasam Yok saysam o minik ellerinizi Belki de çoktan unutur giderdim sizi Haa… Bir de saçlarınız var Omuzlarınızdan aşağı şelale gibi akan saçlarınız Ah saçlarınız Yağlı bir urgan gibi dolanmasaydı gecelerime Saçlarınızın zifirine dolanıp Böyle deli divane olmazdım zatıalinize Katıksız kahır, ışıksız zindandı güzelliğiniz Sizdiniz hazineye ulaşılan gizli geçit Sizdiniz çözülmeyen şifre Çivi yazısı gibi ömrümün kitabesine yazıp Gayri meşru bir bebeği gizler gibi imgelerin gizine gizlerdim sizi Kendinizi okumak için Hiç mi göz atmadınız şiirlerime Bir yüz görümlüğü görsem dünyalar benim olurdu Kendinizi bende görmek için Hiç mi bakmadınız gözlerime İçi düş kırklığı dolu bir kumbaraydı kalbim Hiç mi duymadınız Ne zaman silkelesem, hep siz şıngırdardınız içinde |
Diğer bölüm sonlarındaki dizeler için de diyeceklerim vardı ama vazgeçtim.
Bu güzel şiirler gözden kaçacak gibi değil.
Bu şiir özellikle
Tebrik ederim Highrock
Huzurlu geceler