Adım Ölümüne Sevda'ydıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ölümüne sevmek, kolay değil... Yalansız, dolansız, sadakat ile, ölümüne sevip sevilmek... Ben sevdim , sevildim ...Ölümüne sevmek kadar, ölümüne sevilmek de gerek, o sevdayı bir ömür yaşayabilmek için... Oysa ki, bitmiş, geçmiş, izi bile kalmamış yalan, dolan , riya insanların, hep bildiğimiz yalanlarıyla ; ayrılıklara, hasretlere mahkum edilen iki yüreği anlatır şiirim... Severken ayrılan iki yüreği anlatır... Ölümüne seven bir yüreği, ölümüne sevememiş, yalanlara kanarak, hasretlere, acılara, tutarsızca, yüreksizce kandırılmalara açık bir yüreği anlatır...
Ne bir hayal, ne de bir düş şiiridir...Yaşanmış ve yaşanan bir sevdayı anlatır şiirim.Bütün diğer şiirlerim gibi... Yaşanmamış hiç bir şeyi, şiirselleştiremezsin... O yürek sesi olmaz zaten... Tüm sevip sevilenlere , selam olsun ... Mutluluk dileklerimle... Sevgiyle ...
.
. . bir gün gelir de, için yanar mı bilmem belki bir gece vakti, bir yerler de yalnız ve sessiz bir zaman da sen de usulca dalarsın hülyalara seni saran gökyüzü’nde görürsün belki ay ışığıyla, gecenin karanlığına isyanları ve ışıl ışıl gökyüzün de her bir yıldızın o bela kör karanlıklara bir damla ışık için yürekli çırpınışlarını sonra dalar gidermisin bilmem bir yerlerde, unutulmuş bir yüreğin mezarlığı’nda bir başka yürekte çarparken, yeni sevdalara yüreğin, yanar mı bilmem ki unutulmuş o yüreğin mezar taşı’nda unutma ki, adım ölümüne sevda’ydı benim şimdi toprak olan dı, sana sevdalı yüreğim yanar mı bir gün ateşler de, hiç düşündün mü bir başka eli tutarken, o yalan ellerin ve seni seviyorum derken, yanar mı bir gün sevdanı anlatan gözlerin, ve o dillerin unutma ki, adım ölümüne sevda’ydı benim ve ben seni, gerçekten ölümüne sevmiştim ... Mert YİGİTCAN Maltepe / istanbul 04 mayıs 2007 09:00 |