“gerçekte bir sevinç, bir mutluluk yok değildir yüreklerimizde
sevgiler umutlar yok değildir…’’(Alıntı)

İhtimamla düş g/örülür, bayım
B/andığım kadar aşkı bir hışımla
Ve işte illet imlecin ayaklarına dolanan
Satırların başında ansızın uyuya kaldığım
O dilbaz şiirin nüktesinde unutulmuş sevgilerin
Kâh gölgesinde kâh güftesinde
Tembihi annemin
Derli toplu bir ölüm dilemiştim kendime öncesinde.

Muğlak bir kader
Tıpası kayıp bir şiir
Şairin güncesinden de eksik olmadığı kadar
O delişmen o hayta rüzgâr
Ve çekincelerimi unuttuğum
Ç/ağladığım kadar aşkla uzak diyarlara savrulduğum
Bir yetim vecize
Bir de öksüz yüreğimin sancısı
Aşkla hemhal ömür boyunca
Belki de soğuk diyarların Çıfıt çarşısı
O güzergâh…
O yetimhane…

Teşrif eden bir müdür gibi
Ertelediğim kadar içimden geçen şiiri ve sevgiyi
Kumpasa kurban giden tek haneli bir hece
Aşk iken kareköküm
Hudutlardan sızdığım
Gömülü çocukluğum
Hırsız nidaların ç/ağrısı
Çapak dolu gözlerimin ışıltısı
Aslında ben içimde saklı mutluluğun
Bilfiil hırsızıyım da unutulmuşluğun
Kanatlarına asılı

Belki bir şakayık
Belki bir yılkı atı
Hüsranın da dinmez iken sızısı

Kolaçan etmeden önümü arkamı
Sağımdan yediğim vurgun
Solumdaki süngü
Acının ve hasretin bel kemiği
Bir şiirden ziyade
Hayatın şiirle eşleştiği
Her an her anı
Her gün her akşam
Sarmalında umudun
Kazan kaldıran bir yeniçeri

Öykündüğüm şairler
Öldürdüğüm içime doğan imgeler
Ertelenmiş bir mutluluk nasıl ki düştü dillere
Eşref saatinde yaşamın ve işte diri heceler saklı
En derinde
Dingin olmaya dair
Bir beklentim olmasa bile
Diri bir ruhtur benimki
Ölsem bile defalarca
Külümden doğduğum
Metruk hanelerin ve üzünçlerin vadesinin dolduğu

Issızlığım ve aşikâr isyanım
Yedi düvel gelse de bir araya
Hala seyrindeyim alametifarikasını ruhumun
Hala saymaktayım başıma dolan beyazları
Çığlık çığlığa o aymazlıkta saklı
Belki bir emir kipi
Belki de bir muhtıra.

Sehven ölü diyarların umut dolu nidaların
Yârimin de tutarken yasını
Kemale ermiş yaşın yaşama telaşı ile
Sektiğimdir bir günden geceye
Gece nispet yaparcasına güne
Ve işte çağladığım kadar aşkla
Şarlayan iblise bile
Pabucunu ters giydiren
Bir çağdayım
Hüznüme binaen
Umudun da seyrinde
İki cihanda da aziz olma dileğimle

Dilbaz kalemin huzurunda
Saygıyla eğildiğim kadar nazına da razı
Niyazlarımın dinmediği
Rüzgârın sırtında
Uçan bir uçurtma gibi
Salındığım özgürlüğün hudutlarından taştığım
Aşkın da arka bahçesi iken özlemin sarkacı
Kırık heceler iken başımın tacı…