VefâKahin bir dört duvar arası sobelenmişim Yalnızlığı yudumluyorum Karanlığa hangi tatdan yetişir diye dilim Bekliyorum iç geçirerek bu şarabı Gaibe bir düş s/aklı iken Gözümün hangi mecaline değer bilinmez Hangi sestir ayırt ederken farklılığını Kafam dökülürken seyrinde sana Hangi koku aşık ettirir seni bana.... Saatler mevsimden özlemlerin ortasını bulmuş Vurulmuş sözlerimin rahanına Kalbi çelik bir yarene .... Bulutlar gölgelere güneş ıslaklığıyla Aşk itirafıyla bir lâ notasıyla Eylül içi kararmış bir heceye sığdırır kalbimi Kapatıyorum gözlerimi kulaklarımı Ve burnumu Ruhum hala seni anıyor Vaveylâ gibi bir yadigâra çıktı sözüm Masmavi dalgalarla bahtiyâra vurdu ışıklar Ölüm sana misafirken Şehvetli ellerinle beni sancağında gezdir Bir garip kalmışım su/doku gibi çözülmüş Kalay esmer tenli yaralardan korkarken Buzdan halaylarla yan yana Gümüş burkulmuşsa parmaklarında Bir gelinliğe sarmal bir türün karasıdır Yangın sellerinde bir cehennem Aynı ruhu defalarca bedenimde nasıl bekletirim sensiz Ufuklar üşürrken Göklere sarılmış bir intihar matemidir sanki şehrimde Cemâli yar gelir bana Celâli senden sorulmaz bir ağyardır Hangi akla ziyan vermez ki Buzdan hasretlere Kangrenli kul/açlar atmak.... Matemi şarkıysa sonunda Bir dilim sevgiyse ununda ezilmiş K/ağıtlar neden d/uyulur unufak bir buğday gibi Hışırtı verir lâm u nûna... Gezgin imgeler ... |