Rivayet
Rivayete göre ben Allah’ın talihsiz kulu,
Gündelik çabalarla örülü, şansızlıkla yoğrulmuş hayatım; Ekmek kadar samimi, su kadar arı, Çamurlu yolların izinde yürüyorum. Bir cebimde umut, diğerinde hüzün, Gözlerimde yorgunluk, dudaklarımda buruk bir tebessüm, Gönlümde satır satır şiirler, hepsi yarım kalmış; Sanki Orhan Veli’nin dizelerinden kopup gelmişim. Sabah erken kalkarım, gün doğmadan, Çatlak ellerimle sarılırım soğuk ekmeğime; Hak bildiğim her şey, hep yarındadır, Bugüne dair ne varsa, eksik bir hikaye. Bu hayatın ; Kahvesi acı, ekmeği bayat, Biraz umut kırıntısı, biraz da kaderine sitem; Gökkuşağı bile gri onda, Fakat yüreğim; her seferinde yeniden yeşeriyor. Sokaklarda unuttuğum çocukluğu, Yokluğun kalın duvarlarına astım; Rivayetlerden öğrendim dostluğu, Başımı sokacak bir yuva, en büyük hayalim oldu. Yine de bir umuttur yaşamak, Yeniden doğan her güne selamdır, Rivayete göre ben Allah’ın talihsiz kulu, Belki de şans; bir gün benim de kapımı çalar. Ve rivayetler, belki de hep o şanssızlıklarla anlarım, Ama baharlar benim de olur, Gün doğar hüzün gider Güzel gözlerin bana rehber olur Rivayete göre bende bir gün mutlu olacağım |