FERYAT YÜKSELİR ORMANDAN
Yanarken bir orman, duyar mısın feryadı?
Yeşil yapraklar, kuruyan dallar, Ateşe boğulmuş kökler ağlar, İnsan duyar mı bu yakarışı? Feryat figan a-huzar nedir bu hal; Alevler sararken yeşil cenneti, Dallar yanar, kuşlar uçar kaçışır, Toprak bile titrer bu acıyla, Ama insan kayıtsız, bakar uzağa, Yanan kendi ruhunu görmez yangında; Ateş dans ederken, hayat çekilir, Kökler direnir, ama çaresizdir, Orman ağlar, ama çığlığı sessizdir İnsan görmez, duymaz bu acıyı, Oysa her ağaç bir nefesti, bir hayattı; Yanmak, acının doruk noktasıdır, Bunu bilmeyen var mı aramızda? Ama ormanlar yanarken susarız, Alevlerin şiddetiyle kavrulurken, Kendi vicdanımızı da yakarız; Ağlarken ormanlar, içimizdeki boşluk büyür, Her yanan dalda bir parçamız eksilir, Ama biz bu kaybı fark etmeyiz, Oysa her ağaçta bir hayat yatar, Ve bu hayat, bizimle birlikte yanar; Yanmanın acısı, yüreğimi deler, Her ateşte bir parçam kül olur, Ormanın hüzünlü ağıdı yükselir, Ama insan bunu dinlemez, Duymaz çünkü kendi çığlığını bile anlamaz; Oysa orman benim, ağaç benim, Köklerinde saklı bütün bir geçmişim, Her dalında bir anı, bir sevda, Yanarken orman, ben de yanarım, Çünkü o ateş içimi kavurur benim; Yangında kaybolur yeşil hayat, Küller savrulur rüzgârda, Ama bu yangın, sadece ağaçları yakmaz, İnsanın ruhunu da tüketir, Görmediğimiz bir acı bu, derin ve sessiz; Ormanlar yanarken, kimse duymaz, Bu acı bir sır gibi kalır içimizde, Ama her yanan dal, bir sitem eder, Bu dünya neden bu kadar kayıtsız? Neden bu kadar insanlık vicdansız? Alevler içinde kaybolur umutlar, Bir çiçek, bir kuş, bir yaşam, Ama biz bu kaybı hafife alırız, Oysa her kaybolan yaprak, Bizimle birlikte bir parçamızı götürür; Doğanın gözyaşları sessiz akar, Ama içimizdeki boşluk büyür, Her yangında, biraz daha kaybederiz, Vicdanımızı, insanlığımızı, Ve sonunda geriye sadece külleri kalır, Ağlar orman, ağlar doğa, Ama gözyaşlarını kimse görmez, Bu dünyada vicdan, ateşe teslim, Alevler içinde kaybolur, yok olur, Geride kalan yanık anı bir avuçta kalır; Sonunda anlayacağız belki bir gün, Yanmış ormanların acısını, Ama o zaman çok geç olacak, Çünkü ormanın ağıdı bizi bulacak, Ve o ses, hepimizi susturacak; Bahadır Hataylı/19.08.2024/07.30/Sancaktepe/İST |