„Bir hafta aradan sonra yanık bir merhaba!
...
Ege’nin bir tarifi de şudur:
Dağlarından yağ, ovalarından bal akar.
Zeytin ve incire gönderme yapılarak şekillenen bu anlatım Ege’nin sadece iki bereketidir.
Küçük Menderes ovasından dağlara doğru tırmandığınızda ovada sebze, meyve, patates sizi durdurur. 200 metreden sonra fidanlıklar, bağlar, zeytin yükselir, 400 metreden sonra kestane ağaçları “Dağlar benim” der. Yaylalarda barbunya, kış patatesi sırasını bekler.
…
Orman yangını haberleri yapılırken “sevindirici boyutu” şöyle paylaşılıyor:
“Can kaybı yok!”
Yok mu?
Binlerce, hatta milyonlarca canlı kaybı var!
Meslektaşlarımıza, yangınlara böyle bakmalarını öneriyoruz!
…
Sihirli daha doğrusu zehirli sözcük şu:
“Orman vasfını yitirmiş arazi!”
Ne demek orman vasfını yitirmiş? Cümlenin doğrusu şu:
Orman vasfı yitirtilmiş!
Kaz Dağlarını oksijen kaynağı olarak gözde biliyoruz ama madencilerin ayrıca gözdesi! 1700 maden arama bölgesine ayrıldı. Bu, Kaz Dağlarının yüzde 79’u demek!
Madenlerin rantını halkımızın değil de çokuluslu şirketlerin ve onların iktidar işbirlikçilerinin alması da başka bir acı gerçek.
Bir de yüksek gerilim hatları var! Zaman zaman yangınlara neden oluyor. Hatlar kıvılcım atmasın diye ayrı bir bakım yapmak, aparat takmak gerekiyor. Bu yapılıyor mu?
Görünen o ki yeşil vatanı kaybetmek için düşmana gerek yok!
Bunun adı dağkırımdır!
O atasözümüz de değişti:
Rant hırsına dağ dayanmaz!“ (Sayın Yazar Mustafa Balbay’ın 20 Ağustos 2024 Salı günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladığı İZMİR’İN DAĞLARINDA ÇİÇEKLER YANAR köşe yazısından alıntılardır. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)

Bugün İzmir yanıyor çatır-çatır,
ne su var, nede söndürecek uçaklar.
Ülkem 2 Türk’ü uzaya seyahat yaptırır,
-maliyeti 150 milyon dolar-(*)
oysa bu parayla alınırdı onca uçak,
yangın da söndürülürdü böylece çabucak

Aydın, Muğla, Bodrum, Fethiye...
Turistik Belde’lerde ormanlar yakılır,
“Yanan yere yeni fidan dikeceğiz!” diye
nutuklar atılır, lüks villa ve oteller yapılır;(?)
Yanar şehirler, yanar ormanlar,
yanar güzelim doğa ve canlar,
ülkemse iki insanı 150 Milyon dolara
gezi yaptırır uzayda!
Oysa bu parayla alınırdı onca uçak,
yangın da sönerdi böylece çabucak.

Felaketi günler, hatta haftalarca sürer,
biri; “Allah’ın işidir bu!!” der,
diğeri Yağmur Duası’na çıkar
-çünki en bilimsel itfayecilerdir tarikatlar-
ve
“150 Milyon Dolar maliyet ile
göndeririz uzaya 2 turist,
herşeyin en iyisini ve doğrusunu biz biliriz!
Oysa bu parayla alınırdı onca uçak,
yangın da sönerdi böylece çabucak!

(*) TÜRKİYE UZAY AJANSI(=TUA) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Lokman Kuzu; Uzaya gidecek olan İLK Türk Astranot için toplam maliyetin yaklaşık 70 milyon dolar olduğunu açıkladı.
Türkiye’nin İKİNCİ uzay yolcusu Astranot Tuva Cihangir Atasever, yörünge altı araştırma uçuşunu yarın Virgin Galactic’e ait "VSS Unity" adlı uzay aracıyla yapacak. (07.06.2024 günki günlük gazetelerden.)