Çok Saçma Ölüm Hikayesi
Doğancılar’dan meydana indi
soluk soluğa martılar Gagalarında Uykudan yeni uyanmış Bir tutam karanfil mangası Evvel zamandan gelen Aşkın yoldaşı Sarı bir gülü vuracaklar Yağmur italik yağıyor Yeşile sarıyor sokaklar Ud çalıyor köşe başında Ömrün son faslındaki bank yalnızlığı Hazırdı meydan Yağmurun ağırlığı Yenik düşüyordu toprağa Nişan aldı Dalları,acıtan kıvrım yapraklı Karanfiller Yağmur sabah türküsü gibi yağıyor Keskin korkutucu eda ile Nişan aldılar Şiirin ateş olduğuna İnanan Yağmur öpüşlü adam Acele açılmış mektup heyecanı ile izliyordu Olup biteni Meydanda Sarı bir gülü vurdular Dağıldı yaprakları Düştü göğsü yaralı fedainin sinesinden Şiire uğramayan ses böldü Nefes alışını Sızarak Akarak Toprağa karıştı kanı -Üsküdar’da sarı bir gülü vurdular Çok saçmaydı bu Yağmur öpüşlü adam Cam kırıkları gibi topladı gülün yapraklarını Islaktı Yapışkandı Acele açılmış mektubun zarfına yerleştirdi hepsini Zarfın içinde açık kalmış bir çeşmenin sesi geliyordu Savrula savrula İndi kıyıya Selam verdi pulsuz balıklara Yapraklar zarfta Balıklar suda Yağmur öpüşlü adam kıyıda Hayal şilebine baktılar Seslendi evvelden gelen fedai -sevmek aşkın kiliminde hüzündür sarılarak Hüzün aşkın limanında sevmektir özleyerek Kıyıda çoğul bir sessizlik Ölüm yenmişti kan sesini Çok saçmaydı bu… |
Her ölüm, yeryüzünde geçerli kılınan bitimsiz ve etkili bir demagojidir Tanrı'dan...
Hem hangi çiçek koparılmak ister;
Hangi çiçek renginden isteyerek, bilerek vazgeçer?
Söylencesi olan kaliteli bir şiirdi yine.
Teşekkürler, tebrikler olsun eserinize, Şair.
Elbette çokça saygımla.