Saman Sarısı Şafakla
Saman sarısı şafaklar da
Kalkarken ayağa Uzaktan okşarım kelimeleri senin adına Bir şarkı mırıldar dudaklarım „Bir Tadlı tebessüm, bedel olur bin vuslata“ Ben yapsamda bir hata Saman sarısı şafaklar da Değmez ayaklarım hüzünden buza Donmuş serüvenlerim acılar adına Yıkılmış duvarlar durur önümde Yeniden inşaa edilmek adına Kapılar kapanır belki de amalime Hizmetim yüreğidedir, Gözlerim kör olsa da erenlerin güzergahında Dört kapı, Kırk makam edeptir benim dilimde Uyanıp evrenin yüzünü gördüğümde Saman sarısı şafaklar da Düşerim aşk ile yollara … O yol ki beni toparlar Elimi sol göğsüme dayadığımda Orada bulurum, bütün eksikliklerimi insanlık adına Bin cümle daha okurum Bir cümle yazmak adına Muhteşem sözler gelmese de aklıma Oynarım, beni hesaba katmayan ahmak akıllarla Saman sarısı şafaklar da Ursula K. Leguin’nin „Mülksüzler“ kitabını okurken yoksullar adına Utanırim her zaman ki gibi Kendi varlığıma Bu yüzden sıfırladım özel mülkiyeti Kendi adıma, Kayıtlı taplarda Saman sarısı şafaklar da Bahtımı baht olarak yazdım serüvensiz Devrimci sloganlara Ne gelirse gelsin selamlarım açık anlımla Dayanarak şuuruma! Tek bir korkum var, yürüyemem Ayaklarım fiziki kuvvetini bırakırsa arkada Kalabalıklarda; erkekler ve kadınlar omuz omuza Burası Zeil, Frankfurt am Main, Hauptwache Oturdum seyrediyorum geleni geçeni Öyle sıradan bakışlarla … Birden bir el dokunyor dostca omuzuma Vuran eski bir arkadaş ve en son beş yıl önce gördüğüm Sevimli bir bakışla … „İyi günler“ Hasan Hüseyin diyor kendimden geçmişken Oturduğum bankta! Hiç konuşmuyorum, sadece dinliyorum dostca Önce; özür diliyor beni kırmışlık adına Yorgun ve hamile belli ki terk etmiş sevgilisi onu Karnı burnunda Selamlamıyorum bu hanımı saman sarısı şafaklarda Sözcükler yok oluyor ağzımda, Hüseyin abi affet beni diyor defalarca Susmaya devam ediyorum, kapatıp kitabımı Bir yandan da acıyorum ona Hiçbir şey yokken ortada! Pedagog Hasan Hüseyin Arslan - 07.08.2024 |