Mucizelerim
Umut kesilmiş anlarda buldum; ben asıl mucizelerimi
Dönüm noktalarına takarken kafayı Öfkeme gem vururken demlendim Sabahın serinliklerinde bulduğum yoksullulluğumun tadını Güneşin pencereme vurusuyla uyanışımı Tadına varmak iҫin hayra yordum bedenimi İhtimam ve dürüstlüğü düşündüğümde Adım adım geziyorum Dünyanın bahҫelerinde Gülleri koparırken diken batıyor ellerime Farkına vardığım bilincin özgüveniyle Sarsılıyorum seyrederken yağan yağmuru Bu nasıl bir mucize diye … Şark kurnazlığından uzak eller uzanırsa Sıkıyorum o elleri dostca Mucizelerim adına Bestekarlar yirmidört saat mesai yapıyorlar şarkılarla Bir beste daha yapmak iҫin üstad Kafka’ya Mekemmeli talep etmek adına Duyduğum bütün haberlerin yüzde yüz taraflı olduğu inancıyla Yudumluyorum zamani bitlenerek varsıllık adına Utanmadan yaşıyorum, ҫöpten ekmek toplayan Ҫocukların yaşadığı bir dünya da Sığınarak mucizelerin arkasına Bayramları müjdeliyor oligarşi sakatҫa Oyunu kurallarına göre oynayarak Giymediğim kiyafetler dolu dolabımda Sahip olma duygusunun egoist koşullarında Kuşlar sevinҫ veriyor en karamsar anlarımda Özgürce uҫuslarını seyrederken gökyüzünde İmreniyorum yerҫekimine karşı direnen bu kanatlara Kanatıyor iҫimi günün acıları ona ilk adımı attığımda Yer varsa değil zorla da olsa geçiyorum sola Gelecek mucizler sağnağında Hatalarımı sitemle kabul ederek İnanıyorum samimiyetin hakiki varlığına Bedel ödemeye hazırım mükemmeliğin adına Cesaretin er ya da geç ödüllendirileceği sarmallarda Sallanıyorum! Ve gecikiyorum biraz her şeyi anlamakta Umuda notlar yazıyorum güvensiz bir hayatla Ve serin bir rüzgar okşuyor yüzümü Günaydınlarla … Günaydınlarla ... Sosyolog Hasan Hüseyin Arslan - Wuppertal - 15.06.2024 |