O SENSİN
Papatyam!
İçimde suskun aşk heceleri Yine kış kıyamet sarmış bedenimi Gözlerimin etrafı bir yaş sanki Buz sarmalarına dolanmış Gönlümün kara sevda dağlarına Zifiri bir yalnızlık sarmış dolaşır ayaklarıma Duygularım boşluğuna dolaşmış sanki Kör kütük kayıplardayım Oysa hiç bu kadar bende kalmadım Her yeni bir dolunay akşamı Bembeyaz nefesimin dumanına geceler sokulur da İçliğim bir tek gönlünün al yanı Koptum kopacak kadar kendimden Saklasam da kendimi bilinmeyen bir yere Sırılsıklam içimdesin kurumaz ruhum Her vakit bir damla olup dökülürken tenimde Uçurum olursun ben ise bir kötürüm Öldü ölecek kadar cansızım Ay gökyüzünün karanlık sesi Konuştuğu uğultunun neresindeyim? Duy bir kere gözlerinden sesimi Sözlerimde yangın geceler İçimde suskun aşk heceleri Gökyüzünün mavisi iken Neden şimdi zifiri karanlıklardayım? Kimdi bu hayatın faili, meçhul katili? Beni el diline düşüren Sevda tomurcuklarımı soldurup ezip giden, bil ki sensin! Ve dilim yüreğime susuyor Gözlerimden yaşlar süzülüyor Figanım sustu, yorgun bedenim, sebebi ise yine sen! Gözlerim yollarda kalakaldım Bedenimi tarifsiz acılar sardı Bir yaprak misali Oradan oraya savruluyorum Yüzler hep gülerken ben neden isyanlardayım? Yine gözyaşlarımla kalmışken baş başa Bilirim ki geceler bitap olmuş haramdır bana Her sabaha yalnız uyanırken bedenim Takvim yaprakları gibi bir bir biter Ve zaman da su gibi akıp giderken Ben sensiz, sevgisiz ölüyorum şu an… |