SAHİLDE BİR KADIN
Araçtan indikten sonra hemen sahile koştu kadın
Kollarını açarak deniz havasını ciğerlerine çekti Ciğerleri deniz havasıyla dolarken Eliyle başörtüsünü açıp saçlarına parmaklarını geçirdi Sonra da siyah saçlarını ensesine doğru bıraktı Hafif ılık bir şekilde eserek yanaklarını yalayan rüzgâr Tenine iyi gelmesine rağmen yüzünü buruşturdu Çünkü içine bir hüzün çökmüş, geçmişine dalıp gitmişti Bir insan bu kadar mı kolay harcanırdı? Kabullenemedi yapılanları, terk edilişleri Ağıza alınmayacak küfürler ederek sahil boyu yürüdü Bir süre sonra ayakları taşımadı bedenini Olduğu yere yığılıp kaldı Çok geçmeden de başını ellerinin arasına alıp Hıçkıra hıçkara ağlamaya başladı Hırsını alamayıp saçını başını yoldu Takati tükenene kadar da Yumruk yaptığı elleriyle başına vurdu Sanki cinnet geçiriyordu Bu hayal kırıklığına nasıl dayanacaktı Onca çektiği acıdan sonra? Onca sahtekârın, vicdansız, yalancının içinde Tek başına ayakta kalmayı nasıl başaracaktı? Umutları da bedeni gibi tükenmişti artık Kararmakta olan gün, solmakta olan güneş gibi… |