İŞTE GİDİYORUM!
Papatyam!
İçimdeki karanlığa, sensizliğe Küfürlü sözler çıkıyor dudaklarımdan Boynu bükük bütün hüzünlerim kanıyor yokluğuna Her gün beni, olanları az bir düşle! Ve ben sevdalım, belalım işte gidiyorum! Öyküsü küflenmiş hasretler demliyorum Puslu bir baharda Fakat azalmıyor ağrılar, aksine ölüyor her hücrem Seni kaybettiğim vakitlerde Kimsesiz ucube gülüşlere saklıyorum İcat edilmemiş yalnızlıklara Somurtkan suretlerin, kirli yüzlerinden Üşüyor kimsesizliğim, yasaklı sevdamız Sımsıcak anılarımı, o merhametli dualarımı İpeklere sarıp saklıyorum Dağ evinin ibadetsiz sensizliğini Renksiz gölgeler sarıyor şimdi Ve söküle söküle kayboluyor Senden geriye kalanlar Aklımın karanlık dolambaçlarında Yasa dışı sevinçlerimizin, sevişmelerimizin Acılarıyla üşüyorum İşgal olmuş hayallerimi Cebinden çıkardığım bir düşe veriyorum Sarkaçlar altına tünemiş masum bir aşkın Kırık dökük, incinmiş koynuna Lal bakışı geceye ziyan türküleri Hoşça kal diyerek göçüyorum uzaklara Bu ölüm gülüşüne giden bir yolculuk Zıvanadan çıkmış benliğimin isyanı Kokuna sinmiş papatyaların topraklarıyla Şimdi giderken senden Dudaklarının kıyısında hisset beni! |