YAKLAŞTIKÇA HUDA'MA...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Rengim mi gövdemi başımdan koparan o taslak mı hani içimde derlediğim kibirsiz aldatılarla en çok sevmekle ilintili say ki cihanı say ki tüm evreni ve ektiğim tohumlar ve sektiğim yollar ve işte dönüşü olmayan bir yoldan değil az sonra nasıl ki firar edeceğim bedenimden…
Kilit noktam:
Ne kin ne kinaye ne kibir Aşkın ikamesi saf tutulası hayatın yaslı yaşlı yosunları Az evvel vurdu yüreğimin kıyısına Kimse artık sapla samanı karıştıran Ne fark eder ki bu saatten sonra. İçtiğim demi hüznün İçerlediğim kadar yeryüzünde sürgün Edildiğim coğrafyaların yürek üşüten Rüzgârından değil Az sonra tam da kendimden firar edecekken: Ve kaskatı kesilmiş ruhumun kayrasında Öznemin lahzasında Sür-git rehavet Sür-git varsın olsun sevgiye manşet İdamesi kırık kırılgan değilim artık Alabildiğine vakur ve edalı Endamlı olansa duyguların rötarlı kalkışı Pervanesine takılmışken uçağın Hulasası sevginin Ukdesi evrenin Umresi tüm sezgilerin Eziyet addedilse de sevdiklerimden Yana asla dönüşüm nasıl ki yok hayattan Ve işte kırık bir kapı Az evvel çengellediğim Ve işte onca vasfı Unutmuşken beşiğimde Hele ki yok mu: beşik kertmem… Duygularımın ve yalnızlığımın Bam telinde basılı olan Bir vurgu bir emanet Bir de saklı tutulası sükûnet Aşkın harı yaklaştıkça Huda’ma Sözcüklerin ederi elbet yaşadıkça İzah olacaktır geriden gelenlerin Bir de yarını men edenlerin Fukara sandığında ve sofrasında Asla da alaya almasın hiç kimse Sevgi iken buyur ettiğim Vicdan iken bahşeden Rabbim Bir kor ki hüznün peçesi Bir kal ki yalnızlığın perçemi Ömür yeter mi sahi? Düşlerimden düşen yaşı Vaktim yeter mi sahi? Anlatmaya dair içimdeki sonsuz yası? Lakin: Rabbin indinde O’nun Makamında Yıkılmadan yaşadığımın ertesi Varsın acı ile tokalaşayım Varsın açısı sonlansın içine düştüğüm aymazlığın Ve de yalnızlığın kök söktüren Rakımı Vuku bulanla Vadem dolduğunda Bir mihenk taşı mademki hayatın dökümlü eteklerinden Geriye son kalan tek kalan Kompartımanında umudun… DOSTLARIMDAN NAMELER... Kimi zaman sakin sularda yol alıyor Kimi zaman azgın dalgalara Mağlup olmamak için direnir Her fırtınadan dalgalardan sonra Güneşin ve ay ışığının suların yüzeyinde Yeniden ışıldayacağını bilerek Katlanıyorum hür bir kuş gibi Ruhum zindanda azığına ihtiyacı yok Bu köhne engin denizde Vuslatı belirsiz bu yolda Daha ne kadar yol alabilirsin Korkmuyor musun diye soranlara Gözlerimi kapatmam yeterli Beni yükseklere uçuracak Kanatlarım olduktan sonra Asla gam yok diyorum........ TEŞEKKÜRLER ERHAN ÇUHADAR HOCAM |
Allah razı olsun ,seni hep güldürsün hiç ağlatmasın,
sevgi ve özlem vardı,
Hakikat vardı
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadem
ders vericiydi,akıcı anlamlı
düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla