Çığlık rengi fısıltı
Bu doyumsuzluğun sonunda,
Düşkünü, bağımlısı olduğum acıların yukarılardan, Göğsüme uzanışını seyrediyorum, Birkaç biçimsiz kelimeyi bile bir araya getiremeyen tutukluğumla, Sıcacık teninin; Bazense serinliği sunan esinti misali dokunuşunu, Sanrılarıma, hülyâlarıma, rüyâlarıma değin, Fakat gözyaşlarımı silişini değil, Fakat infaz edilmiş yüzüme bir tebessüm konduruşunu değil, Fakat cılız bir kıpırtıyla, Tüm damarlarıma aşkı fısıldayan kalbimi telkin edişini değil, Fakat çaresizliğin atölyesi olmuş zihnimi ehlileştirişini değil, Peki ne bu!? Zamanın lütufkârlığından muzdarip duvarlarıma balyozların darbesi? Yoksa, tımarhanelerimden dışarı taşan deliliğin, Bin renkli emaresi mi? Hiç emin değilim. |