Tiryaki
İsmini anmadığım,
Defterlerimden bir kir gibi sirkelediğim, Her günün utanmak bilmez; Zerafetten uzak dakikaları, Martı ve çocuk çığırtılarını örtüleyen bir olgunlukla, Dudaklarında: Kahırlı bir sızıdan başka her şey varmışcasına, Kandırarak beni, içimdeki çaresizliğin umutları, Tüm kıvrımlarıma dokunup lekememiş gibi, Serpileceğim topraklara kadar bile, Yağmura hasretliğim senin yüzündendi hep, Artık, sırılsıklam ıslanıp titremek bile dindirmiyor, Teninin uzaklığını, Artık, beni öldüren bir kalbe şiirlerle küfretmek, Ya da şiirlerle bezemek etrafını, yine! Yaramıyor yaşamak: Gözlerinin ışıksızlığındaki karanlığın kucağında, Kurşun kalem artığı olan bu adama! O zaman düşmeli, defterlerden mezara, Daha fazla yazarak, İnanmadığın aşkın acısına, Daha fazla taparak! |