Kılıfsız
Tuzla buz; buruk yürekle ortalıkta gezinen avareliğim,
Bilmiyorum kaç parçalı bir bulmacayım, Kaç parçam birden kayıp, Üstüme zimmetlenmiş gibi karanlığın kaprisleri, Kollarımı sarmalayacağım bir gece kalıntısı daha, Birini özlemek kendimden ziyade, Birini öldürmek ruhumun her sokağında, Binlerce defa! Aşka tahsis edilmiş devasa bir mezarlığım, Şefkatten, merhametten, vicdandan arta kalan harabeliğim, Hapsolmuş gözyaşlarının gardiyanıyım sanki, Bir bataklığın göbeğine kök salmış, Yaşlı bir ağacım işte, Hangi cehennemden uzanır dallarım, Peki hangi çölüm, hangi vahayım! Mevsimlerin alaycı gülümsemesi, Nasip, kader, kısmetten koskocaman bir kahkaha, Her şeye rağmen sevebilmek, Gönlümde idamı bekleyen bir safsata, Biliyorum; Acı, bu cüzzamlı vuslat, daha güçlü uyanacak sabaha, Mesele ağlamaksa, Bir şeylerin yerini, gözyaşlarıyla doldurmaksa hınca hınç, Gözlerimden dökülen bir gece yarısı daha. |