BİZ BİRLİKTE VAR OLURUZ
BİZ BİRLİKTE VAR OLURUZ
Son demlerimde, Yitik sevdalarımıza dâhil dostların Mazinin derinliklerinde küllenmiş hatıralarını, Kurtarmak olmalı geçmişin karanlığından. Birimiz hepimizdik diyerek çekip almalıyız. Ah, vah’la geçen zamanda ömrümüzü Gündelik meşguliyet içinde Eski fotoğrafların sahte yüzlerine bakıp Riyakâr yorumlarda hayıflanmakla değil... Ortak hatıraların sevdalarını Paylaşarak çoğaltmak olmalı… Sevgiler paylaşmakla çoğalır ya… Acılar, sancılar, son demlerin şikâyetlerinde azalmalı. Kıyılarda köşelerde loş sükûtların sahteliğinde Bizden uzak sofralarda, Bizden uzak fotoğraflarda değil. Benlik sınırsızlığı ve sorumsuzluğundan uzak Kardeşlik, gönüldeşlik hukukunda bulmalıyız bizi… Olur olmaz kişilerin sahte mutluluklarına meze olmak, Kendi kendimizi yüceltip kaf dağlarına çıkmakla değil. Mütevazı çay hanelerin ocak başlarında Hasır oturaklarına kurulup Diz dize omuz omuza nefes nefese Kutsal mekânların manevi dünyasında kavuşulur bize… Gönülden bağlananlara Uzakmış yakınmış ne fark eder ki… Neden her birimiz bir kösede sessiz sedasız Yalnızlığımızı paylaşırken bin bir kahırla Kahrımızdan öleceğimiz günleri bekleriz. Nerelerdesiniz şimdilere ey biz! Bizi bizden aldı kahrolası su yalan dünya Dünyalıklar aldı bizden bizi... Bizliğimize sığınıp atamadık sırtımızdan benliğimizi Dünyalık adamı olmuşluğumuzun farkındasızlığıyla… Biz böyle adamlar değildik… Safları sık ve düzgün tutmalı, Sıcaklığını hissetmeliyiz yüreklerimizde Omuz omuza vermeli yeniden ve… Şu yalan dünyaya yeniden başkaldırmalıyız. Biz, bizi ararken yalancı fotoğrafların riyakâr mesajlarında Uzaktan uzağa sahte merhabalarla aldattık biz bizi Candan sıcaklığını hissedemedik damarlarımızda Aklımız duygularımızı uzaklaştırmış bizden bizi Biz bizi kaybetmişiz benlik küstahlığımızda… Zamana uydurmuşuz kendimizi Eski güzelliklerimizi yitirmişiz zamanda Bu zaman almış bizden bizi Ve biz, Bizi kaybetmişiz bu zamanda. Zaman yolculuğu bize yetişmez Bizimse bu yola gücümüz yetmez. Her fani gibi bir gün yüklenip sırtımıza mazimizi En samimi duygularla yan yana, Omuz omuza, sırt sırta, yan yana Hazan mevsimimizin derin sessizliğinde Biri birimizin tahta atımızı omuzlamışken Kendi muhasebemizle kalırız baş başa… Son solculuğumuzda yalan dünyanın Taşırız sonsuzluğuna bizi… En naif tutuşlarla son makamımıza Uzatıverirler sağ yanlarımıza sükûtun sessizliğinde. Birer birer dizerler tahtaları üstümüze Ve dört bir yandan dökülür üzerimize topraklar Nereden geldiğimizi hatırlatma kaygısıyla Bir avuç topraktır sadece savurabildiğimiz üzerlerimize. Uğurlarken baki âleme birbirimizi, Her birimiz bir bir terki diyar eyleriz şu yalan dünyadan Gönlümüzün en kutlu yerine terk edip Yine toprağa verirler bizi, Ya da biz bizi… Ve her şeye rağmen Birer birer dönerken benlik dünyamıza Biz yeniden terk ederiz maziye bizi… Biz bizliğimizi kaybettik şu fani dünyada Sevgi, dostluk, kardeşlik hukukunu yitirdik. Birimiz hepimizi, hepimiz birbirimizi, Velhasıl, Biz olamamışken birliğimizde Bir yabancı oluvermişiz bireyliğimizde… İster ve umut ederim ki, Fenadan bekaya yolculuğumuzda Biz bize kavuşuruz belki sonunda. Ama birbirimizden haberli habersiz Sessiz sedasız yürüyüveririz ardımız sıra… Belki de, Darı Beka ’ya kalır buluşmalarımız, Birlikte bir oluruz sancağın gölgesinde En samimi duygularımızla sarılırız Biz bize kavuşur, yeniden biz olur, Birlikte var oluruz… 1.07.2024 |