AT GÖZLÜKLERİ…
AT GÖZLÜKLERİ…
At gözlüğü takmış koşuyor Doludizgin onca insan Ne dur biliyor ne sus ne konuştan Nasılsa herkes allame kesilmiş başa Herkes çok bilgili, tecrübeli akil kişi Tanımaz kendinden başka kişi Sorsan tarafsızmış olmazmış kimselere kul köle Farkında bile değil kuyruk olmuş da birilerine Sinek kovalayıp dururken ardından Hak, hakikat adına konuşurmuş meğer Ama ne Hak vardır dilinde ne de hakikat At gözlüğü takmış da gözüne Farkında değil... Bir koaos, bir kargaşa her fikirde İnançlar dumura uğramış menfaat köprüsünde Herkes tepinip dururken kısır döngü düşüncelerinde Bîhaber aslında gerçekler ülkesinden Çene Çalıp dururken at gözlüklü bilmişler Tek bir noktaya odaklanmış koşuyor Kimi dörtnal, kimi rahvan, kimi kenter tırıs adeta… Aldığı mahmuzların farkında mı ki Nefes nefese kalır yedikçe kamçıları Hakkı hakikati haykırdığını sanır Kişneyip durur bazen Bir alkış bir “bravo!” tufanı kopar Şaha kalkıp şov yapar kendinden geçerken... Doğruya doğru, Eğriye eğri diyebiliyor musun? Senin benim adamım demeden... Hakkını verebiliyor musun düşman gördüklerinin İyiye iyi, kötüye kötüdür diyebiliyor musun? Ön yargısız… “Öküzün altında buzağı aramadan” Düşünebiliyor musun? Onun bunun adamı olmadan konuşabiliyor musun? Gören göz işiten kulak, hisseden gönül Anlayış kabiliyeti vermiş yaradan Eğriyi doğrudan, fitneyi fesadı anlama feraseti… Başka araçlara gerek yok ey insan Seni yanlışa koşturan gözlükleri çıkar gözünden Aklınla gönlüne ferasetinle gör menzilini Kul köle olmadan geçir ömrü hayatını Kendi gözlerinle bak ki dünyaya Aydınlık saçılsın etrafına Gönlüne huzur huzmeleri dolsun Kendi menzilini görsün gözlerin Çıkar ufkunu daraltan gözlerinden At gözlüklerini! 07.05.2024 |