GÜLÜMSE
Kaç bin güneşi saklıyor gülüşün
İpil ipil yandığım sebepsiz değil Baharı kıskandıran değilse ışıltın Rengidir gözlerinin elbette bilirim İsyanları bastıran bakışlarını alıyorum koynuma Sekiz şiddetinde depremmişçesine atıyor kalbim Asra vuruyorsun mührünü Kızıl bir elma oluyorsun sultanların düşünde Hangi rüzgar duruldu bulutsuz saçlarında Kopan fırtınaları iklimden sanma Kokun mihmandır artık yeryüzüne Şehirler düşüyor birbiri ardına Sınırları değişiyor cümle memleketlerin Sığmıyorsun bu letafetinle anavatanına Kan gülleri kanerken yanağının sathında Gamzenin rıhtımındaki mezarlara şaşırmıyorum Kirpiklerinin gölgesinde dönüyor divaneler İntihar edecekler uçurumunda gözlerinin biliyorum Gönülden serme aleme ağız dolusu tebessümünü Müsebbibi olma kıyametimin Cenneti bir nefesinle yitirmeyeyim Dudağımda köpürür nehirler duyunca sesini İçerimdeki koyu ateş susar inceden Karanlıkların boğulması değil mümkün Güneşi ardın sıra koştururken Nağmeler saçılır başımda telli duvaklı Göğsümde büyür soylu sevdan Lavantalar can verir kucağında Bahçeler permeperişan Şimdi salın arnavut kaldırımlarında bu kentin Doyasıya gülümse Büyüsü bitmesin ömrümün... |
tebrikler
sevgiyle hep