Gül Yaratısı-II
burçların mı devrildi
nereye savrulup gittin kim boğuyor seni bu hayırsız denizde ey ruhum ey tutkum yüzün solgun gözlerin göçmen yüreğin dertli bir hendek umudun vardı bir zamanlar uzaklara hançerlenmiş sevdadan mı yandın ihanetten mi yıkıldın bir kayıp mı sarstı bir hayal mi kırdı seni ey varlık ey sonsuzluğun gizemi ey darlığın her zerresinde saklı nefes gözlerin yıldızlardan kalbin güneşten yeni bir evreni besler attığın adımların sen olmazsan bu tarumar kafeste sayısı biter mi şafakların ey varlık ey ab-ı hayat ülkesi ’’ hangi aşk tartar bu kederi hangi sevgi ölçer bu derbeder ederi hangi mübarek el yırtar bu mün’kir perdeleri ’’ gözyaşlarım sel olsa yıkar mı günahlarımı ey insan ey mucize ey sonsuzluk kulesi seninle var olmak ne büyük şeref ne büyük bir nimet sen olmazsan kim mayalar bu kırmızı rüyaları kim saklar gözlerinde kim çözer göklerin karamsarlığını bu yıpranmış tekkelerin ocağında kim yakar nevruz gibi bakışlarını menzilini kaybetmiş bir kervan gibiyim sevdanın atları harap ve bitkin kokun geliyor hala her bir köşeden hangi çiçeğe baksam bir hüzünlü nağme hangi dağa baksam sen bakıyorsun en derinden kirlenmiş vahalarda yalnızlık hüküm sürüyor hâlâ tutkunun toprağı uykuda olan yağmurları bekliyor kumların bağrındaki ejderhalara sorsam ismini muştular mı kulaklarımı bulutlar da kirlendi ıssızlık bile zehirlendi sen olmazsan gül kokar mı bu satır başları kim dokunur mazluma kim şifalar bu kanserli hastaları ey varlık ey gül yaratısı ey evrenin en nazenin sancısı .... |
Bir gül kokusu yol gösterdi kendimi buldum yine şiirde...
Tek kelime ile mükemmel , günümün şiiridir...
Saygılarımı sunarım size....