Yurduma Hasretim BenŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yıkılmış ama kimsesi olmayan kendi küllerinden yeniden doğmaya çalışan HATAY için bir ağıt, bu şehir benim hayatımın yaşamla tanıştığı yer, asiyim hep tersine akar kanlarım...
Bir zamanlar cıvıl cıvıl olan köyüm,
Şimdi viraneye dönmüş, sessiz bir yıkıntı, Tüm sevdiklerim hepsi birer birer gitmiş, Yalnızım şimdi, bir başıma kimsesiz; Rüzgarın hüzünlü uğultusu yankılanır, Boş sokaklarda adımlarım yalnızlığa karışır, Her köşe, her bucak anılarla dolu, Ama hepsi artık birer gölge birer hayal; Geceleri yıldızlara bakar sessizce ağlarım, Kaybettiklerimi düşünür içimden yanarım Neden ben kaldım geride neden yalnızım? Bu dünyada tek başına kimsesiz bir adamım; Her taş, her ağaç, bir zamanlar sevdiklerimin izleri, Şimdi sadece hatıralar acı dolu anılar, Gözlerimden akan yaşlar kalbimdeki sızılar, Hepsi birleşir bir haykırış olur dudaklarımdan akar; Gökkuşağı bile renksiz artık, Güneşin doğuşu bile anlamsız, Sevdiklerim olmadan hayat bir yük, Bu yükü taşımak artık çok ağır; Yalnızlık, kimsesizlik, acı dolu bir çığlık, Her gün, her an, yüreğimde yankılanır; Gözlerim ufka dalar umut ve bir ışık arar Bu viranede bu karanlıkta yoluma kim bakar; Nerede o eski günler, nerede o neşeli sesler? Hepsi silindi, hepsi yok oldu birer birer, Bir zamanlar mutlulukla dolu olan bu yer, Şimdi acının ve hüznün kaynağı gibi çağlar; Yalnız bir adamım ben tek başına, Bu dünyada artık yerim yok kaybolmuşum, Sevdiklerimin hayaletleriyle yaşarım, Bu viranede, bu karanlıkta, yalnızım; Her sabah, her akşam, bir haykırış, Neden, neden diye sorarım, cevapsız kalır, Bir umut, bir ışık, ararım geceler yarılır, Bu dünyada kalabalıklar içinde yalnızlık ne acıdır; Erol Kekeç/13.06.2024/18.24/Namazgah/İST |