Çöl ve Cehennem İçimde Ses Ağıtları 10Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir sarılmak kadar küçücüktü Rim.
Koşup düşünce kanarken dizleri, uff olan elleri öpünce keşke geçse ölümleri Gazza’da çocukların. -Rim’in hatırasına.-
İlk *Âd’dan beri.
Gazza yüzünde yaralar var, yaralarda yüzün. Rim sür yüzüne. örgülü tebessümler tak göğün yanağına, tokalar gamzesine. şefkatlice sarıl, sevgiler sun Tanrı’ya. Havva’nın alındaki yazgıyı usulca öpsün Âd. Nebhan’ın göğsüne rozet olsun küpeler. meleklere anlat bu kanlı tarihi, gözlerinle fısılda çaresizliğini… Şimdi Söyle hangi dördü anlatır sana, öl’ü? hangi kutsal metinlerde yazar? kim vurdu harfleri sesinden? bu kahr unutkanlık, yakıyor şimdi *mişkan’da kutsal andını! kim, gözyaşını akıtıp yüz sürüyor ağlama duvarına? Gazza İsrafil sûr bu gaflete bıçak yarası vahy eyle. dilerse’n doğrul ve diril, dilerse’n öl yeniden. Putların zikre durduğu arabi deryalardan, biat alıyor kireç yüzler. kulakların körleştiği ayinlerde pul atıyor vicdanlar. feveran bir nükte ile susar a’taş. dillerde teist bir ünlü düşmesidir üç vakit dua. yetmez, Musa mecazıdır, Şahrit, Minha ve Arvit. Riyadır, bahtiyar köleler. hiç mesut kalır mı Mutlak Tin. Asa’nın yardığı sularda kapanır ve unutulur elbet gelinen yol. Gazza Çağır herkesi. eksilt sözlerini, az ve öz söyle. Söyle; ağzımda suların küs tadı, kuru kumun göz yaşında büyüsün hınç! Gazza çöl ve cehennemsin, içimde seslerin ağıdı. ilk *Âd’dan beri yutkumda ağlak bir bulut. yorgun ve k/ayıp. kin! ve biçareyim... Sonsuz uykunun kadranında akrep ve yelkovanın Güney’de öldüğü yer’deyim. bakıyorum cesedine dünyanın. Ah Gazza ah, ah yaralım. ölmek ve yaşamak yok iken henüz. ilk çağdan beri. ölüme bir topaç ivmesinde döndüğünde dünya bir doğup şu kör zamanda kaç kez vuruldun? Ah Gazza Sende bir dünya çocuğuyum ben. dilim, dinim, rengim, sesim çok. çocuğum en çok. bi’ hayatım var yaşayamadığım. ölmek nedir bilmeden bir kez doğuyor, çok kez öl(dürül)üyorum hep. arsızım ama, tutuyor inadım. Havva ilk çığlığında -çok- doğuruyor beni yeniden. kaç defa ısrarla -çok- doğuyorum yeniden. İlk nefesinde düşüyorum kumlara. ağzımda ilk sesim ile içimde ses ağıtlarıyla doğuyorum. her anne göğsünden Havva oluyor bana. her annenin evladı oluyorum ben. tutunuyorum her çığlığa. kaç zaman bilmeden az az büyümeyi, emzirirler beni ak sütleriyle. henüz küçüğüm, koşuyorum çocukluğumun masallarında. kayboluyorum, aç sokaklarında dünyanın. çağırıyorum -ilk sesimle- yaş(ıt)larımı. arıyorum, yüzümde akan nice yaş(ıt)larımı. ellerime bakıyorum. tanıyorum. babama benzeyen. üzgün. ben küçük, ellerim çocuk. -Gazza’da- parmak hesabı ellerimi geçmiyor yaşım... Ah Gazza *Havva’r kopunca sancılarında doğumların ilk doğumun ardı, yüreğimi dağlar gece üşüyen evladına kefen örter yüreği yanan her bir ana. Aden’in sesidir su damarı gözlerde a/kan kızıl. büyümeyi bilmez, Mesih unutkan bir çocuk. yüzü yaralı o tebessüm, rüzgâra biner, gider. Ah Havva hadi şimdi intikam doğ. ilk çığlıktan beri, doğ yine -beni- yeniden. göbek bağına gönül bağlı kızların boş beşikleri sallarken. süt sesli bebeklere kara lorîler söyler her kadın. Ah Havva ah toprağını ve bebeğini yitiren Gazza’da analar damla damla, memelerinden ağlar!.. Güney *Âd: (farazi) ilk isim. İns, insan, ilk insan anlamında. İlk Peygamber Hz Adem. *Rim: *Nebhan: Rim’in dedesi. *Mişkan: Çadır, çadır tapınak. Ahid sandığının saklandığı çadır. *Şahrit, Minha, Arvit: Yahudilikte dua şekli. *Havva’r: Hawar ile havva benzetme. Havva anne. Hawar: Kürtçe imdat, çığlık, çağrı. Lorî: Ninni, anonim halk edebiyatına ait bir türdür. Anneleri tarafından, çocuklar emzirilirken, uyutulurken ya da ağladıklarında onları sakinleştirmek için söylenir. Üstelik sadece anneler tarafından değil; nine, dadı, abla, teyze ve hala gibi kişiler tarafından da söylenebilir. |