Şubat MottosuŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 4 yılda bir doğan ve aynı gün ölen 29’a
Hepimiz bir yerlerde ömrü eksik bir Şubat kederiyiz...
Şubat 12’de 1 ’gücük’ ay günah kefareti. Haşmetli ve kibirli bir emirle isimlere bölünür zaman eksiltilir ömrü dördün birinde gün erkelenir 28’e ‘artık yıl’ tamamlanır 29’a… * Şubat ömrüne yandığım eksik günlerin kederi ay kısası ömrüne topal kısa çöp küsülü çıplak… * Şubat soğuk mu soğuk zemheri ardılı takvim yarası ömrü hep aynı yerde, kışta kalıvermiş bazı sis, yağmur, boran bazı kar, buz, zozan bazı bulutların ardı ışık kırığı dönence ülkemin dağlarında solmuş gün bazı yatar düş’e, gözlerinde bahar umudu ellerinde kırağı bazı belki… * Dünya kendi döngüsünde devinir Gün’e ışığın geliş açısıyla üşür Kuzey’in yüzü zaman kendinin mutlağıdır, akar sayılmaz sonsuza sürer gider takvimlerde her bittiği yerden yine yeniden… ‘Aşıkların Tanrısı’ Aziz Valentine on dördünde örüyor Şubat’ın kısa saçlarını yıl dönümlerde eksik mumlarda üşür ışıklar yün yorgan ve döşek içinde ısınmaz yalnızlar… Takvimsiz zamanlarda Ocak’tan tüter Şubat kelebek ömürlü günlerin tenine erken düşer hüzün zemheri ıslığı üfler kem rüzgâr, çoğalır ayaz olur, yel tutar kış çöker omuzlarına bir elini kış tutar halen, üşür elleri diğerini bahar ısır yeni yeni… Azalarak gün gün uğurlanırken Şubat ateş, kor, közdür cemre havada ilk başlar Mart’(ı) telaşı sıcak karır su ve toprağa ısınır ve uyanır hava, su, toprak döl tutar doğa, tohuma durur sürer döngü, başlar bahar Ocak’ta tüten ateş harlanır Newroz’da… * Sevdiceğim öyle uzak durma ve bakma bana Şubat gibi, üşürüm… Sevdiceğim seveceksen illa Şubat’ta sev beni günler çoğalır sevgilerle geleceksen illa Şubat’ta gel bana zaman, takvimlerde yeni bir milat olsun… Sevdiceğim kelebek kısası 29’un ömrüyle öyle Şubat gibi bakma bana eksilir ömrüm... Sevdiceğim ikimiz, her Şubat’ta birbirimize hep bir eksiğiz… Güney |
Ah Şairim yanıp yanıp tutuştuğun soğuk şubat’ın teninde, kederlerini eksik günlerinin torbasına dolduruyorsun topal adımlarınla…
Ne demeli şimdi sana satırlarının sokaklarında adımlarımızı sayarken, ne demeli şimdi sana dizelerinin damarlarında böylesine bir iklim akarken
Ne demeli sevgili dostum şimdi sana, Şubat’a koşan Ocak hasretle ardından bakarken…
Kelebek ömründen tenine hüzün düşmüş biliyorum
Omuzlarının her ikisine kış ayaz oturmuş, görüyorum
Zemherinin ıslığı keskin, ısırığı iz bırakmış hissediyorum
Ah Nisan ki Şubat’tan kalma hasreti büyütmüş yaşıyorum
Özcesi;
Şubat hiç bir mısrada bu kadar uzun olmamıştı aslında
Beklemek hiç bir dizede bu kadar yakmamıştı bu soğuklarda
Bütün mevsimleri ve bütün ayları topla avuçlarına
Daha çok ateş var nice yangınlara dostum nice yangınlara
Hadi kal sağlıcakla...