madam roseŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ... yıllanmış sarapın dibinde eski aşkı arıyordu kürkünü hiç çıkartmazdı güveler yediği için bir hatırası barın en kösesinde açıklı parcanın içinde o meşut yıllarını görürdü her akşamın gecesinde ağlamaklı olur için için kipriklerinin düşüşünü izlerdi hep yalnız yürürdü ilk baharlarında yağmuru izler pencerede kuşların ıslanışına kızardı bir çicek acar yüzü bulutlu güneşi beyazlamış narin şaçlarınında tarardı ellerinde ateşten parlak yüzlükleri ve hiç çıkarmazdı dudaklarından kötü bir sesleniş bir gece kafası dalgın yere düştü yüreğinin inceliği kırılmıştı yorgun yıllar susturmuştu o güzel yüzü karardı kimsesizlerin gökyüzüne defnedildi mezarında üç satır hayat durgun ve anlamsızdı renkler suskun yalın ve kuru bir yaprak gibi sevgisizlik onun yokluğunda ben. |