Umutla Yüklenen Yollar
Dağların eteklerinde, köylerin arasında,
Katır sırtında yol alan çerçiler vardı eskiden; Güneşin ilk ışıklarıyla dizilirlerdi yollara, Gözlerinden bir sükunet inerdi aydınlanan şafakla; Toprak kokusuyla dolu yolları yürürler, Her adımda bir öykü, bir dram gizlidir. Eşya ve gıda dolu çuvallar sırtlarında, Köylere ulaşmak için yolları aşarlar. Çocuklar köy meydanında çerçiyi bekler, Gözlerinde umut, yüreklerinde sevinç, Belki yeni bir oyuncak, belki de kitap, Çerçinin getireceği umudu bekler gözleri; Güneş dağların ardından yavaşça süzülür, Yorgun ve bitkin çerçiler yollara düşer. Sırtlarında ağırlık, yüreklerinde yorgunluk, Yılmadan sabırla yollara koyulurlar; Gecenin karanlığında, yıldızlar eşlik eder, Yollar uzun, yorgunluk alıp başını gider Ama çerçiler yine de devam eder, Çünkü onların umudu ve sabrı feveran eder; Ve nihayet, köy meydanına varırlar, Çocuklar sevinçle koşar, çerçiyi karşılar, Eşya ve gıdalar alınır, umutlar tazelenir, Çerçinin tükenmeyen sabrı ve çocukların sevinci birleşir, Anılarda kalan bu haller mısralarla bütünleşerek akar; Bahadır Hataylı/08.05.2024/18.00/Namazgah/İST |