TIPIŞ RAMAZANIN TEYZESİ
komşumuzun dut ağacından
bizim bahçeye sarkan dal bizim bizim asmadaki üzümün onların bahçesine eğileni onlarınken, halime yengeyle sarı melahat ablanın barıştıkları hacca karının bahçesinde neden bakakalır bu ay çiçekleri doğup yürüyen ve kaybolan bu güneşe derdim ve cerenimoyken ne teksas’ı takardım ne tommiksi uzaktan hoş gelsede davulun sesi peru lamalarının tüyünden yapılan bir yastığa benzerdi dulluğu evliliğinden uzun süren ve ayna gibi karşımda duran bir türlü içinden çıkamadığım tıpış ramazanın teyzesi gül gibiydi kimisine koklatırdı kendini kimisine batırırdı dikenini pastel bir anason kokusu odasında duvarında ’kahveci tuna’nın’ ötçül kuşlarından piç sakası dip köşede anarşist erdoğan’ın siyah beyaz resmi sırmalı paşa gibi ve yüreğini ödünç verme alamazsın yarına diyerek böyle yanıt bulan tuzlu sudaki bir falyanos olurken bir kenara sıkıştırılmış ucuz bir meyhanenin sinekli şarabına meze bense akvaryumdaki bir süs balığına üzülen öteki kimliğimle babamın, annemi süpürürken, süpürgeyle gördüğü merdivenlerde çıplak krala don biçerdim KENAN CAN YOLDAŞLAR |
teşekkürler...
selamlar...