reçete.Şiirin hikayesini görmek için tıklayın göz kararı
saf mutfağımın yalnızpare söğüt sever gözü açık kurabiyesiydi Martha gülümserdi merdanemin unu. fanusumun içi havaya girerdim. ağlayarak anlamış değildim kendimi sırtımda bir yığın reçete. talimat vs tatlı telaşlı kavanozlar konuşuyordu tezgahın üzerinde ahşap rendemin vermiş olduğu çikolata yapraklarıyla düşünüyordum ölmüştüm bir kere bulut şekerinin pembe dünyasında gülümsemeyi unutmuş vanilya kokusu kadardı atmosferi ellerimin hatırı sayılır kapının o süslü zili depresyona girmiş bir sipariş giriyordu mutfağın kapısını kapatmış. saat dörde doğru hatırlıyordum her şeyi bu nasıl mayası tutmuş bir hikayeydi fues çöreğine yüklenen yanmıştık bir kere. bilemiyorum balkona serdiğim o muhteşem kaygılı meyve pirinçleri dut yemiş bir kuşun kişisel bakımıydı. kanatlarına bindirdiğim anlam. bir annenin Martha öpücüğüydü kaybolduğumu sandığım o hassas terazi. bağımsız ruh halının altına sakladığımız o mucize kararlar süt revan olmak için yaşıyordu elimde kalpli kurabiye kalıbı. dünyanın anatomisine meydan okuyorduk Martha ve ben iki insan arasında kalmış mutfak tıkırtısı sıcak çikolata kadar özgür masanın ayaklarına dolanan kedi gibi hayal mayaldik gülmemek için yalvarıyordum midemin derinliklerine şiiri batsın kalbime oturan şeyin hırs yapan birine laf anlatmak kadar güzeldi bu çileli mutfak seni arardım. ve hiç bulamazdım Martha kabartma çiçeğim çaydanlığa su koyma sebebim aşka gelme olasılığım belime vuran ince ağrım yaralanmayı seninle öğrendim yaralarıma üflemeyi gülme. zor aynı zamanda pratik sevdik biz işte bu yüzden. yükseldi kalbimizin ısısı olsun. seni hep göz kararı sevdim şapşal ben. ölçülü sevemem ki |