frekansŞiirin hikayesini görmek için tıklayın öylesine şimdi .
sonra bademin radyosunu açıyorum kafamdakiler sahipsiz kedi yavrusu gibi nereden başlayacağımı bilemediğim bu suçluluk duygusu aniden kapısını çalıyor ellerimin parmak uçlarımda. günün yağ kokusu dudaklarımın kenarından sıyrılan hayat kaçıp giden aklıma meydan okuyor fenalaşıyor camın kenarındaki sukulent abla kırılan yağmur taneleri arasında kayboluyorum ben. kendimi bildim bileli çok da bilmiyorum aslında karaca demişken "çok yorgunum beni bekleme kaptan seyir defterini başkası yazsın" sonra kapatıyorum radyoyu . herkes dinlesin |