Bir Balıkçı Hikayesi
Süklüm püklüm bir balıkçıydı işte,
Yılların çilesini biriktirmişti alnında Çizgiler halinde kırış kırış... Yaşarken hatırlamayı Hatırlarken unutmayı Hiç becerememişti aslında, Ve sadece gölgesini bırakmıştı avluda Duvarlarda karış karış... Artık sineye çekilme vakti gelmişti, Ve oltasını atmıştı suskunluğa Çığlıklar kapış kapış... Süklüm püklüm bir balıkçıydı işte, Gecenin sessizliği çökmüştü Kan gölüne dönmüş gözlerinde... Hep ertelemişti belki de Haykırırken göz yaşı dökmeyi, Gözyaşı dökerken sevmeyi,sevilmeyi Veyahut nefret etmeyi... Lakin artık atmıştı oltasını Bir daha ertelememek üzere, Kağıttan bir gemi yapmıştı Yarından düne,dünden bugüne... Süklüm püklüm bir balıkçıydı işte, Belinde yılların kamburu Üstünde ter,kan ve gözyaşı... Elini ayağını çekmiş miydi hayattan, Ya da avluda mı bırakmıştı Geçip giden yıllarını... Hiç anlayamamıştı aslında Ölmeden evvel hayatı sevmeyi, Sadece biriktirmişti kan çanağında Yaşamadan evvel binlerce kez ölmeyi... Ve oltasını atmıştı son kez Seyreylerken suskun mu suskun denizleri, Bir tebessüm belirmişti ilk ve son kez Ve yine bilememişti, Ölmeden evvel yaşamının son demlerini... |