Çıkmaz sokak
Bir çıkmaz sokaktayım
vişne ağaçları merhaba demeye utanıyorum size geçen yıl da nisanda bembeyaz çiçekleriniz ne güzeldi zamanı durduramazdım tek yapabildiğim görüntülerinizi kaydetmekti konfetiler gibi dökülen çiçeklerinizin yerine yemyeşil tazecik yapraklar gelmişti ardından al yanaklı sulu sulu meyvelerdi ikramınız Oysaki hiç kimse köklerinize ne bir tas su vermişti ne de bir emek mahallenin çocuklarının ağzı sulanmıştı tek bir gayeleri vardı o da o güzelim meyvelerinizi hunharca yolup afiyetle yemek öyle de yaptılar dallarınıza çıktılar salkım salkım vişneler sallandıran kollarınızı kırdılar parçaladılar... Görmezden geldi sizi insanlar göz göre göre sustular çocuklarına dur demediler bu olanlara aldırmadılar üstünden aylar geçti yaz geçti sonbahar geçti yaralı kollarınıza yağmurlar yağdı rüzgarlar titretti incecik omuzlarınızı kırık dallarınızla bükülmüş belinizle kalakaldınız... En nihayet bahar geldi seyrek seyrek de olsa yine bembeyaz çiçekler açtınız inanamadım gözlerime ne asil ne sabırlı ve sanki ne kadar insandınız küsmediniz size bunca kötülüğü yapan bu çocuklara ve onlara tabiat sevgisini aşılayamamış annelerine babalarına budasalardı kırılan dallarınızı belki yeni dallar verirdiniz hiç olmazsa... Dallarınız kırık ve yerde sordum kendi kendime Allahım insanlık nerde? Ben sizlerden kendi adıma özürler diliyorum affedin beni hiçbir şey yapamadığım için sadece üzülüyorum acaba siz minicik bir fidan iken sizi diken eller bu çocuklara ait olsaydı bin bir zahmetle büyüyüp meyve verince değil kırıp canını yakmak bir avuç vişne için bir tek dalını dahi eğmeye kıyarlar mıydı ?.. Gülhan Çeliktaş |
Elinizde bir ağaç fidanı varsa, kıyamet kopmaya başlasa bile, eğer onu dikecek kadar vaktiniz varsa, mutlaka dikin...
Lakin aile terbiyesi her anlamda çok önemlidir ne mutlu öyle anne ve babalara tarumar etmeyen o çocuklara
Kadir gecemiz mübarek olsun inşaAllah Saygılarımla