Okuduğunuz şiir 30.3.2024 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
peki o zaman
ağlamadan üzülmeden geçen zamanların olmadı mı hiç şöyle normal sıradan dediğin günler
sadece senin mi işlerin ters gitti hep sana mı yapıldı tüm haksızlıklar o film şeridine iyi bak gözyaşı her gününde var mıydı yoksa sen sadece gözü yaşlı günlerine mi odaklandın hep acılı günlerini mi andın böylece onları hatıralarında kalıcı mı kıldın hep
geç aynanın karşısına ve uzun uzun bak yüzüne insan kendisine hiçbir zaman diğer insanların gözünden bakamaz derler bir kerecikte olsa dene tekrar tekrar bak gözlerinin içine dışarıdan bir gözle sanki yabancı birine bakıyormuş gibi
yapamadın mı kendinle göz gözeyken çok zor bunu başarabilmek neler gördü gözlerin nelere güldü dudakların neler için ıslandı kirpiklerin bir kerecik hatırla hele…
yaşadıklarını bir film şeridi gibi geçir zihninden yoruldun mu hayat seni hep üzdü mü hep hırpaladı mı sağdan sola mı savurdu evet dediğine eminim
kolay bir yaşamın olmadı belki peki o zaman zor olan tek senin hayatın mıydı bir seni mi buldu çözülmez problemler tek sen miydin kanadı kırılan beli bükülen gözü yaşlı
aslında her biri bir şükür sebebi yaşadıklarının bir güne sağlıkla uyanmak evde yiyecek ekmeğinin olması yeterli gelmedi mi kendini mutlu hissetmene şükretmene hamt olsun demene
yoksa daha fazlasını mı istedin hep olanlara değil olmayanlara mı odaklandın elinin altındakileri sıradan görüp zaten olması gereken şeyler kabul edip hayalini kurduklarının peşinde mi sürüklendin
yoksa mümkün olmayacak isteklerin uğrunda çok koşup yoruldun mu düşüp dizini mi kanattın peki o zaman hiç durup derin bir nefes alıp da ciğerlerine sordun mu kendine değer miydi
haydi bu sorulara cevap ver kendine gözlerinin içine bakıp aynada tüm samimiyetinle
peki o zaman eğer ki kavuşsan o isteklerine onlar tatmin edecek mi seni artık burada bitti koşturmaca işte ulaştım hedefime deyip gerimi çekileceksin adımlarını geriye dönük mü atacaksın yoksa başka başka hedefler mi koşacaksın hemen ardı sıra
yoksa tüm düşlerin hep fani dünyaya yönelik mi olacak dünyanın gelip geçici lezzetlerine mi… son nefesinle beraber o andan itibaren hiçbir anlam ifade etmeyen şeyleri mi düşleyeceksin yine
geç aynanın karşısına ve uzun uzun bak gözlerinin içine yüzleş kendinle tüm acımasızlığıyla sor bütün bu soruları eğip bükmeden vicdan yapmadan yumuşamadan
bir kerecik olsun cevapla bahanelere sığınmadan dürüstçe nefsini müdafaaya ihtiyaç duymadan
mümkün müydü hayatını başka şekilde geçirmen kendince tercihlerin önceliklerin eğilimlerin nasıl etkiledi yaşam serüvenini
yaşadığın üzüntülerden yıkımlardan hep mi başkaları sorumluydu sen hep mi mağdurdun senin de suçun belki de ihmalin belki de hataların belki de o büyük günahların olmadı mı hiç
şikayet ettiğin kadar sağlıklı olduğun için her güne şükrettin mi karnını geç doyurduğunda mızmızlandığın kadar henüz açlık hissetmeden yediğin yemekler için hamt ettin mi
geçen vakitler adı üzerinde geçti gitti şimdi onlar için dövünmek boşa lakin ibret almak ders çıkarmak her daim her yaşta ve her koşulda mümkün
öyleyse sen de silkelen şöyle bir kalk da bir yüzünü yıka o soğuk suyla aksın ihmallerin pişmanlıkların bile isteye yahut nasıl olduğunu anlayamadan yaptığın günahların
soğuk suyu yüzüne çarp ruhunda hisset etkisini musluğu kapatmanla birlikte artık sen de kapat eski defterleri bir besmele çek bir inşirah oku gönülden ellerini aç sığın bir olan Rabbine yürek dolusu dua et Yaratıcına
Allah’ım kendi inadım ve nankörlüğüm nedeniyle var olan gözümdeki gönlümdeki perdeyi kaldır beni nimeti fark eden onun için şükreden ahireti gerçek yurt olarak tanıyan kullarından eyle niyazını et bir kerecik canı gönülden içtenlikle boyun büküp kulu olduğunu hatırlayıp
ve tekrar geç aynanın karşısına bu kez kendine merhametle bak bir kez şefkatle bir kez dürüst olmaya gayret göstererek yeni bir sayfa açmaya karar ver hayat defterinde
daha çok farkında ol daha çok acizliğinin idrakinde ol gelip geçici şu süfli dünyanın menfaatlerine yaşamında öncelik vermediğin Allah’ın razı olduğu kulların arasında yer al
aynada gözlerinin içine gönül rahatlığıyla bakabilmek adına kendin için yap bunu ve hemen şimdi hiç vakit geçirmeden zamanını israf etmeden dön kendine
“Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime! “ (Fecr-28)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
peki o zaman şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
peki o zaman şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
AYAKLARIMI GERİ VERİN!.. Şiiri okuyunca çok güzel bir hikâye aklıma geldi. Aslında hikâye değil de bir hikâyecik desek daha doğru olur. Genç sayılabilecek yaşlarda bir çocuk, ayağındaki eski püskü, yırtık pırtık ayakkabılarına bakarak hayıflanır ve bir bakıma hayata ve yaşadıklarına isyan eder. “Nedir benim bu yokluktan, yoksulluktan çektiklerim? Kader bize neden gülmez? Fakirlik bizim kaderimiz mi?” diye hem yürür, hem söylenir. Bu sırada ayakları olmayan, yolda dizlerinin üzerinde yürüyen birini görür. Olduğu yerde çakılır kalır. Sonra ellerini semaya açarak: “Ey Allah’ım!.. Senin verdiklerine de, vermediklerine de binlerce şükürler olsun. Belki benim ayakkabılarım eski ama iki ayağımın üzerinde rahatlıkla yürüyorum. Ya bu kulun? Ayakları yok ki, ayakkabı giysin…” … Hayat sadece istemekten ibaret değil. Elindekilerinin kıymetini bilmek de çok önemli. Azı çok eden, çoğu az eden yine bizleriz. İnsan şükretmeyi bilirse; doyumsuzluk, hazımsızlık, kıskançlık, çekememezlik gibi art niyetli duygularına ve hırsına yenik düşmezse; kısaca şükretmeyi ilke edinmişse inanın ki her şey daha güzel, daha olumlu olur. Bunun anlamı şu değil. Hiç gayret etme, çalışma çabalama, isteme, sadece olanla yetin değil. Emeksiz yemek olmayacağını bilenlerden olmalıyız. Çalışarak, alın teri dökerek, helalinden elde ederek hak etmenin bereketi zaten insana yeter. Elde ettiklerine şükrederek, rıza göstererek hayatı da bereketlendirmek lazım. Görünen o ki, hep sorguluyoruz. Sorgulayalım. Önce kendimizden başlayalım. Önce kendimizi görmek için elimize ayna alalım. Sonra başkasına, eşimize, dostumuza, karımıza, çocuğumuza, yakınlarımıza verelim. Önce ‘kendimiz kendimizden razı mıyız?’ diyelim. Sonra ‘başkalarından razı mıyız?’ diyelim. Kendinden razı olmayanın başkalarından rıza beklemesi düşünülemez. “Ben sizden razıyım, Rabbim de razı olsun.” diyebiliyorsak mesele kalmaz. Gönül ehlilerden, salim olanlardan, rıza görüp gösterenlerden “ALLAH RAZI OLSUN” … Şiir hakkında birkaç cümle söylemeliyim. Adeta hayatın, eşlerin sorgulanması… Çok daha kısa, daha derli toplu, daha hülasa halinde bir bütün olarak yazılabilirdi. Tekrara tekrar başa dönmeye, bitirip tekrar sorgulamaya başlamaya bence gerek yoktu. Bu âcizane benim düşüncem. Şiir şairine aittir. Yorum sadece beni bağlar.
Kıymetli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sağ olun var olun. Görüşlerinizin dikkate alınacağından emin olun En güzel günler sizlerin olsun Hikmet Bey Üstadım
Şu ana kadar okuduğum en anlamlı gün şiirlerinden idi şiir. Ne güzel ifade etmiş tüm gerçekleri Geçmişin eşiğinden atlamayı başaramayanlar içinde oldukları anların da değerini bilemezler. Geçmişte olanları değiştirme imkanı yok ama içinde olduğumuz anları geçmişte yaptıklarımıza göre şekillendirebiliriz. En azından niyet etmek ve gayret göstermek de olumlu bir oluşumdur. Bizler şikayet etmekten şükür etmeyi unutmuş bir hale geldik. Dediğiniz gibi sürekli kötüye odaklanıp iyiyi görmezden gelmişiz. Defalarca okunası idi dizeler.
Nasıl yaraşmış yerine şiir. Canı gönülden tebrik ediyorum sizi.
yaşadığın üzüntülerden yıkımlardan hep mi başkaları sorumluydu sen hep mi mağdurdun senin de suçun belki de ihmalin belki de hataların belki de o büyük günahların olmadı mı hiç
Aynaya bakamadım lakin şiirinizi ruhuma naif bir şekilde uyarı gönderdi Sakin duruşunuz ve her şiiriniz de okuyucuyu düşündüren dizeler oluşturmuştu yüreğiniz Bu şiir farklı sohbet ederek tutundum düşüncelerime
Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime! “ (Fecr-28) Diyen yüreğinize sağlık günümün şiiri oldu bir anda kutlarım kaleminizi sağlıcakla kalın Saygıyla selamlıyorum yüreğinizi
sadece senin mi işlerin ters gitti hep sana mı yapıldı tüm haksızlıklar o film şeridine iyi bak gözyaşı her gününde var mıydı yoksa sen sadece gözü yaşlı günlerine mi odaklandın hep acılı günlerini mi andın böylece onları hatıralarında kalıcı mı kıldın hep
Şair, kendi deneyimlerini ve duygularını açığa çıkarırken, aynı zamanda insanın yaşamındaki acı dolu anlara odaklanmanın nasıl bir etki yarattığını da eleştiriyor. Bu yorum, şairin duygusal deneyimlerini ve içsel çatışmalarını derinlemesine ele aldığını gösteriyor. Aynı zamanda, geçmişte yaşanan zorlukların ve haksızlıkların hatıralarda nasıl kalıcı hale geldiğini düşündürüyor. Yüreğinize sağlık üstadım.Kaleminiz hiç kurumasın.