YARAbir şey olma duysusu biçimlendirirken beni okumak için bir şiir seçerdim tekrarında okumasını bilmezsem eğer kendimi bilmezdim ne sevinci ne acıyı bir tutukluluk hali sayan tomruğa biçim veren iyi insanlar kirazı dalında hıyarı kökeninde görmek isterlerdi gitmek görmeye dair’i saklamak değil yaymaksa kösnül açlığıma, umut duruşu gonca bir gülüş atardım tebessüm ordularında körpe ve ketum olan sevdamın gücüydü en fazla iki tırnak aram kadar olan oysa güneş uzayı değil soğukluğu ısıtmayı simgeler alın teriyle yazılan destanlarda usa vurulan kıraç toprak bir gergef yavan bulgur ve bazlama yarığı kıtır kızıl bir yalaz zalime karşı duran gözyaşlarıyla yıkayanlar toprak çürüğü saçları ve tüm sayılarla ve tüm rakamlarla yazılmaya dair ne varsa hep en iyisi uygarlığın karşılıksızlığı satır başlarında ve dipnotta sahipsizler ılgın sürgününden yapılmış ateş kusan dökme demirlerle her deyirgi sürgününde taç takılması için bile olsa başımı asla öne eğmezdim krematoryumda kağnılardı bir destana malzeme kör orak kırık kazma ak badanalı kerpiç evler ‘’adam oluyor amcası adamlarda’’ kışı yazla sabahı akşamla özgürlüğü bağımsızlıkla birleştiren insanı değerli bir ülkeye dur deseler koşardım… kenan can yoldaşlar |
kırık kazma
ak badanalı kerpiç evler
güzeldi,Kutlarım