Ferhatın dağları deldiği gibi
Aşıp gelir misin sana gel desem
Yoksa bırakır mı halime beni
Kader bir kördüğüm bir engel desem


Sarılıp boynuma avutur musun
Alıp dizlerinde uyutur musun
Yoksa herkes gibi unutur musun
Sana hasbahçemde açan gül desem


çıkmıyor beladan sensiz, bu başım
Bitmiyor kendimle öfkem savaşım
Eylülün yağmuru olsa gözyaşım
siler misin candan sana sil desem


Hasretinle heba bunca geceyi
Bunca kahır dolu sözü heceyi
Şu muamma sırrı şu bilmeceyi
Çözer misin bir gün, sana bil desem


Şu öksüz şiirin uyaklarında
Bir pranga ile ayaklarında
Kaybolsam bu şehrin sokaklarında
Arar mısın beni, ara bul desem


Anlar mı halimden gamsız yüreğin
Kazar mı kabrimi yakın, küreğin
Sevda bayrağını göğe direğin
Çeker mi sensiz can birkaç pul desem


Değmeden ruhuma eli ecelin
Adımı kaleme alır mı elin
Açar mısın yüzün sevdama gelin
Bir yüz görümlüğü canım al desem


Batmadan kızıla akşam güneşi
Bitmeden umudun sevgimle işi
Yakar mısın sevda denen ateşi
Üşüdüm yanımda sana kal desem


Yoksa bir kenara atar mı beni
Divane yerine Katar mı beni
Canlar pazarında satar mı beni
Al şu garip canım sana Kul desem