BeNiM aDıM SüKûTBenim adım sükût Taştan duvarları seyrediyorum gurbet diyarlarında Onların da bir kalbi var , biliyorum Yazılan yazıları okuyorum tren istasyonlarında Ve artık sevmiyorum oraları Ayrılık türküsünü söylediğinden beri ecnebi rüzgârlar Oysa ki elim hep kalbimin kıblesindeydi Sevdamdan başkası olmadı Masumca ve çocukca sevmiştim Artık sevmek mahşere kaldı Benim adım sükût Kendi ellerimle diktim hiçlik urbamı O kadar güzel yakıştı ki toprak ( olacak ) bedenime Çuval giysen yakışıyor sana derdi rahmetli annem Onun gözünde dünyanın en güzel kızı bendim Ahhh anne hatırlıyor musun İstanbul’dan aldığım çiçekli tacı Senin saçların biraz papatya biraz da sümbül kokulu derdin Hiç gerek yok taca demiştin Yere göğe sığdıramamıştın beni O kadar canım yanıyor ki anne Artık hıçkırıklarımı göğsüme bastıra bastıra ağlıyorum Merak etme kimseler duymuyor Sadece dün bahçede çapa yaparken Biraz sesli feryat etmişim Alman komşum iyi misin diye sordu Hani arka tarafta oturan sende tanıyorsun Çok iyiyim Bundan daha iyi olamam dedim Gözlerime baktı kaldı Ne o birşey söyledi Ne de ben Benim adım sükût Ne kağıttan gemiler yüzdürüyorum Rhein sularında Ne de puste blume üfleme sevincime şahitlik ediyor tabiat ana Kahkaha atan insanlar gördükçe Gülen yüzümü Yavru ördekleri besleyen ellerimi özlüyorum Benim adım sükût Artık sevmelere çok uzağım Sevilmelere de Ne Leyla Ne Şirin Ne de Aslı olmak istedim Sadece gönülden sevmek , sevilmek Benim adım sükût Gözlerimi sımsıkı kapattım Üçe kadar sayıyorum İçime kaçan kırlangıç çığlıkları Lütfen artık susun Lütfen . . . Adım sükût olduğu günden beri Daha iyi duyuyorum kalbimin sesini O nasıl haykırış O nasıl sitem Dayanamıyorum Yaşayacağım günlerin ve çocuklarımın hatırına Bana güç, kuvvet ver Allah’ım Ölümsüzlük mührümü vurabileyim dilsizlik orucuma Elimde hiçlik kalkanı Dilimde Kelime-i Şahadetlerle nagihan |
İçimde kendimin bile duymadığı çığlıklarla...
Griyi izleyerek geçti sekiz yılım.
Oysa; kırlarda büyüyen özgür ruhum, doğanın yeşiline, boğazın maviliğine alışkındı. Martıların çığlığına, serçelerin cıvıltısına alışkındı kulaklarım.
Sessiz duvarlara değil.
Buhranlarla geçen sekiz seneden sonra, sabrıma mükafat olsa gerek, manzaralı bir eve geçiş yaptık.
Güneşin doğuşunu, batışını seyredip, parktaki akasyaların kokusuyla mest oluyor, bahçedeki yediverenlerle gözlerim şenleniyordu.
Bazen sükut güzelliklere gebedir. Mutlulukları doğurur zaman.
Sükutun dili çok seslidir. Sesi arşta duyulur.
Kalbi dualardır sükuttaki seslenişler, çığlıklar.
Tek yaradanının duyduğu.
İmdat gönderdiği kuluna...
Sabır ne güzeldir bilir misin?... onun meyvesi en lezzetlidir.
Sabır kuvveti diliyorum senin için sevgili Nâgihan...
Sevgilerimle... 🪻🌷🪴🌹🌸🦋🐞🐦🐤
Elif_V_Mim tarafından 16.3.2024 16:33:46 zamanında düzenlenmiştir.