GaZ LaMBaSı ıŞıĞıNDaN SıZaNLaRŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Evvel zaman içinde
. . . Düşlerimi sıralıyorum ard arda Bir İki Üç Dört Beş Altı Yedi Sekiz Dokuz On . . . I. En sonuncu sırayı kendime ayırmışım Hayat sahnesinde herkes ön saflarda Meğerse ben kendimi hiç tanımamışım Patates baskılı bembeyaz sayfalarda Çocukluğumun rengârenk umutlarını Hep hiçe saymışım Çeyrek asır savaş verdiğim gurbet diyarlarında Öksüz kalmış adımlarım Yaralarımı saracak merhem icat edilmemiş henüz Artık düştüğünde dizleri kanayan kız değilim Çokkk çokkk büyüdüm babamdan En çok da annemden sonra Yine de en güzeli ne biliyo rmusunuz Sevgimi lokma lokma bölüp kimsesiz çocuklara aş yapmışım Bir de üstüne vicdan rahatlığı Baba evinde prenses devrini tarihe altın harflerle İyi ki kocaman kocaman yazmışım Görme gözlüklerine gerek kalmadı II. Gözümüzün açlığı canavar yapmadan bizi Ne güzel geçinip gidiyorduk Gönlümüz öyle zengindi ki Paraya pula değişmiyorduk dostluğumuzu Bütün mahalle evimizdi bizim Zaman sessizce değil aslında gümbür gümbür akıyor Dindirmek istiyorum yediveren hüzünlerimi Siyah -beyaz fotoğraf karelerinde annemle babam Sarılsam hiç bırakmasam diyorum Havai fişekleri gökyüzünü esir almış Pembe panjurlu ev hayali suya düşeli asırlar oldu sanki Heidi başladı diyen çocukluğum anıların baş köşesinde Yere eğilmeyen başımla elele veriyoruz Anne olmak ne güzel diye Pankartlar asıyoruz evrenin merkezine Âhhh yavrularımın kokusu yok mu İçime çektiğim her an Cennete düştüm sanıyorum ... Gaz lambasının masumiyeti d’okunuyor şiirimin her harfine Kapatın ışıkları Oğluşumla kucaklıyoruz yeni yılı Çok şükür yine cennetteyim nagihan |
Mutlu yıllar dilerim sevgilerimle 🌺❤️