Çukurova ateş, can pare pare,
Yana yana seni arar gözlerim.
Ceyhan suyu gibi şaşkın, bîçare,
Döne döne seni arar gözlerim.

Seyyahım, düşmüşüm aşkın yoluna,
Yaradan sabrını verir kuluna,
Sevdanın o nahif, elif dalına,
Kona kona seni arar gözlerim.

Yollardayım, sürgün yemiş umutlar,
Sayesine sızı döker bulutlar,
Herkes sevdiğiyle bir muştu kutlar,
Sine sine seni arar gözlerim.

Düşünce feleğin hasret şartına,
Firkat deryasında koptu fırtına,
Turnalar misali göğün sırtına,
Bine bine seni arar gözlerim.

Neredesin, ey ömrümün sudesi?
Dolmadı mı ayrılığın vadesi?
Kirpiğimden sızar hicran badesi,
Yuna yuna seni arar gözlerim.

Can yurdumun süveydası, cengisin,
Hazanımın, zemherimin rengisin,
Sen mecnun dilimin pelesengisin,
Ana ana seni arar gözlerim.

Ömür geçer, gün geceye dolanır,
Yakarışlar birbirine ulanır,
Aşkın atı gam golünden sulanır,
Kana kana seni arar gözlerim.

Seyyahım, büründüm aşk libasına,
Vuslat çare değil gönül yasına,
Nasip lokmasını gurbet tasına,
Bana bana seni arar gözlerim.

Yörükoğlu görse o gül yüzünü,
Zehir olsa bal eylerdi sözünü,
Yâr yâr diye sinesinden közünü,
Suna suna seni arar gözlerim.
................. Turgut Yörükoğlu