TURP DESTANI
Bir turp ektim Kadirli’nin düzüne,
Gören şaştı, inanmadı gözüne, Yalanım yok, anlamadım gizi ne? Yel estikçe burcu burcu kokuyor. Bir yaprak kısaydı, vardı Kozan’a, Uzun olan ulaşmıştır Fizan’a, Mahkemeye yazı yazan yazana, Kırk bin hakim davasına bakıyor. Hasat zamanında koptu velvele, Turpu sökmek için verdik el ele, Sekiz şiddetinde büyük zelzele, İnsanları sokaklara döküyor. Elli tüccar geldi, almadan gitti, Zenginlik hayalim o zaman bitti, Yaprakları beş yıl sobada tüttü, Çukurova odun diye yakıyor. Kırk helikopterle birin kaldırdık, Yunsun diye Akdeniz’e daldırdık, Kadirli turpuna tescil aldırdık, Bütün dünya destanını okuyor. Yörükoğlu’m tıra sığmaz birisi, Adana’ya yeter inan yarısı, Sökemedik, ziyan oldu gerisi, Uydudan bak, net görüntü çıkıyor. Börtü böcek ne ziyafet çekiyor. .......................... AŞIK YÖRÜKOĞLU 22.03.2017 |