DOĞDUĞUM KÖYŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bazen özlesiniz çocukluğunuzu
ve doğduğunuz köyü ve bir kallavi acı tanımsız ki şiir diye bir kılıfa sığınır yüreğinizde bir ağıt yakarsınız işte öyle bir şey
DOĞDUĞUM KÖY
Yürüdüğüm yol Oturduğum ev beton Bu şehirde toprak yok Deniz yok! Ne zaman yağmur yağsa Köyümü özlüyorum Saat başı gelen deli sağanak yağmurlarından sonra Topraktan beyaz dumanlar çıkardı Güneş doğunca Toprak mis gibi kokar Çiçeklere Gürbüz kelebekler konardı Kovanlarından çıkan arılar Yuvasından fırlayan kuşlar Yaşamak üstüne güzel türküler söylerdi Ot yolduğum yamaçlardan Sular yarı bulanık akardı Ayaklarım yalın ayak Toprağa bir güzel sevdalı basardı Annesi ölmüş kavurt oğlak Süt içerken elimden Anası gibi koklar kucağıma sokulurdu Yaşamak içime gülümser Hastalıklar uğramazdı yanıma yöreme Evimizin önünde Can eriği İlk yaza meyve yetiştiren kiraz ağaçları vardı Acıktığım da büyükanam; Tas da ayranıma mısır ekmeği doğrardı O lezzet o tat nerede şimdi? Yol topraktı Bir araba geçse üç beş günde bir Yol günlerce tatlı bir benzin kokardı Yıldızlar böyle nazlı değildi Geceleri gökler ışığa boğulur Uyuduğumuzda başımıza yıldızlar yağardı Dereler çağıl,çağıl duru beyaz akardı Uzuna göle yüzmeye kaçar bin bir azar işitirdik Ömrümüz biter de işler bitmezdi ama Yaşamak bambaşkaydı Yaşamak bir güzel sevdaydı bize Bu şehir nasıl şehir? Toprak yok Deniz yok Çağlayan dereleri Uçan kelebekleri yok Bu şehir Toprak değil Ölüm kokuyor üstelik Benim doğduğum köy bambaşka bir yer; Köy başlı başına yaşamak kokardı. Çağır beni artık Sana geleyim Yaşamaya öyle hasretim ki Geleyim de orada bir gece yıldızların altında öleyim Mezarım tapulu arazimin en kıymetli yerine Bir çaylığın ortasında olsun… . toynak |
Hepimizin özleminde.
Taşı toprağı yerinde duruyor ama içleri boşanmış. Kimse yok.
Selamlar saygılar ustam.