BULACAK MI KENDİNİ?Henüz o derin sessizliğiyle baş başa Sokak lambalarının son göz kırpışları arasında Uçan, yürüyen, koşanın olmadığı anlarda Tek tük kıpırtılar var, tezgâhlar kuruluyor Dünden hazırlığını yapmış pazarcı esnafları Onların hengâmesiyle semt uyanıyor. Yağmurdan sonra ve kapalı bir hava bu Erkenciler de belli şimdi, çantalar elde Bir an önce Pazar alış verişleri bitsindi telâşe Kimisi henüz uyanmaklı, önceki günün, haftanın Ve belki de koskoca ayın rehaveti, yorgunluğu Hafta sonuna konulmuş toplantılar da varsa Desene yine gitti planlar, bizde zaman sarhoşluğu. Patlamış su borularının tamiratından kalmış Henüz alfaltla buluşamamış yolda cebelleşme Bir yandan alıp götürüyor toprağı meylini bularak Karşıdan karşıya geçerken imtina ediyor insanlar Bulaşmakla meşgul çamur deryasından da kaçarak. Ve ışırken gün bulutların ardından, ısınıyoruz Kasımın son demlerindeki hüzün bu, rutinidir Sonbahara yavaştan yavaştan veda ediyoruz. İnsanları daha sıcak tutan giysilere sarılmış Kış farkındalığı ise neredeyse şehri kuşatmış Bir anda yağıverse kar, dönse yolların rengi beyaza Şaşırtıcı olmuyor yaşananlar, alışıldık bu temâşâ. Birileri gün ortasında süratle koşuşturur Kimileri bitirmiş işlerini balkonunda rasatta Akşam hazırlıkları için sıvanmış kollar Şehir güpegündüz çok canlıdır, dimdik ayakta. Elden iş gelen evlerde bir tamirat var Alet, avadanlık sesleri birbirini kovalar Caddenin gürültüsüne de karışır matkap sesleri Araç bakımı yapanlaraysa bakışlarda var imreni. Nabzı kiminde düşük, kiminde hızlı atıyor şehrin Kuşlardaki kümelenerek çatılara konuşu seyredersin Ve daha yükseklerde belki bir grup leylek rasatıdır Yaban hayatındaki göçün bu son dalgasıdır. Benzer manzaraları yakalamak mümkündür şehirde Elde listeler var, konu komşu doluşmuş caddelerde Bir günün açısı düşmüş ışığıyla sonbaharı solurken Şehrin üzerindeki sis artmaktadır gün biterken. Nasıl da izler bırakır yaşanan zemin Köşe başında bekliyor sizi kedisi evin Bötü böcek, ağaç, çiçek ve parklarındadır Her köşenin izi başkadır, anılar taşır. Birden bire yükselen o gitarın sesidir Kulak kabartanlara o güzel hissettirir Anlamsız sandığınız bulvar ve kaldırımlar Ne de çok şey anlatırlar ve zenginliktir. Bilmem ki o daha canlı günlere ne kadar var Belki de beyazıyla bu ilhama can verecektir kar Eldekilerin kıymetini bilenler bakıyor seyrine İşleri yoluna koyamamışlarda yüzde endişe Hayatı olduğu gibi görmek, şehri hissetmek Uyanmak güzel günlere, birlikte gülmek Paylaştıkça artacak diyenler de var burada Şehre güzelliği katanlarla bitecek serzeniş Muhtemelen bu hissiyat galip gelecek O vakit ivme bulacak elbet, kentte bekleyiş. Oğuzhan KÜLTE |