BİRAZDA SEN AĞLA
bilirim
hep bir şeyler kopar dökülür eksik kalır dörtnala atlıların sürgitler inde akortsuz keman gibi bir gitmeyi daha katarken kendime vedalarımı taşır gölgelerim kör sağır bir kimsesiz kuraklığımda şimdisiz bunca koşacak ne vardı-larda şapkasından vurulmuş a. idim z. de biten s, den de haberimde yoktu bilirim sonu yok düş rengi ablukaların, bırakmışlığında yorgunluğumun oysa biz aynı kavgada yitirmemiştik sahip olduklarımızı yasak kitaplar, yasak filimler eşliğinde bir ülkenin yalnızlığıydı kiliti açılmamış sırça yüreğim bebek ağlaması incinmesi gibi kanayan dağılmış öykülerimizin kırık kanatlanışı ve darp edilmesinde ele geçmemiş mektuplarımızın yalanlamadan saklıyorum meçhul bir sevgiliden gelmiş hücre hüznünün merhametsiz azalmalarını şifresi çözülmemiş bir bakışın en kestirme yolunda birbirimizin küslüklerinde yapılmamış bir devrim rüyasını yeniden düşünürken yalnızlığımıza tutulan tutanak cıs cıbıl yaraların ateşkesi tenlere faturalanan terkimde türkülere uzanmanın olmayan sargısı kör bir kuyu kenarı ucu ve savrulması bir kelime yengisi acizliğin nüvesi yürek yarığı cümle iç çekmelerin vebali kim elinden tutacaktır söz gelimi ilgilenildiği sürece var olan vukuatlı bir aşkı birazda sen ağla mahzun günahlarım olmuyor be dal kardeş başak sarısını ben kırmadım rüzgârlar niye var sabır aknem kendi yalınlığım ölüşümüze gülüşümüze sebep kendi düşümüz olmuyor be rüzgâr kardeş olmayan bir ihtilali konuşmak gibi bir yanın ve tadı olmaz artık delisi olmadıktan sonra bir sevdanın... kenan can yoldaşlar |